Vatanı Sevmenin Bedeli
Büyük Türk Milleti yüzyıllardır içerisinden hep büyük önderler çıkartmayı başarmış, bu önderlerin izinden giderek bağımsızlığını, özgürlüğünü, vatanını, dinini korumayı başarmıştır. Ancak Türk Milleti içinden çıkan bu büyük kahramanlara, büyük liderlere karşın büyük hainler, büyük vatansızlar da çıkartmayı ihmal etmemiştir. Nitekim kurulan onca devletin kahramanları da Türk’tür, yıkılan onca devletin sorumlusu da..
Ne yazık ki bu düzen yüzyıllardır değişmemiştir. Vatanını seven, devletine gönülden bağlı, Türk Milletine hizmet etmek için yanıp tutuşan Anadolu’nun bağrı yanık evlatları hep bedel ödemiştir. Bu bedeli kimi canıyla, kimi kanıyla, kimi malıyla kimi de itibarıyla ödemiştir.
Bedel ödeyenlerin ismi uzadı uzadıya gider. Sayfalar, kalemler, mürekkepler yetmez. İsmini bildiğimiz kahramanların yanında nice isimsiz kahramanlarımız da bu durumdan muzdariptir. Lakin Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin son 30 yılına damga vurmuş, düşünce yapısıyla, yaşam tarzıyla, mütevazılığıyla aziz Türk Milleti’nin gönlünde adeta taht kurmuştur.
Vatanı çok sevmenin, büyük Türk Milleti’ne hizmet etmenin bedelini canıyla, kanıyla ödemiştir. Son mitingini yaptığı Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesini belki de birçoğumuz onun sayesinde öğrendi. Anadolu’nun en ücra köşelerinden en büyük şehirlerine kadar her yerde sevilirdi. Anadolu halkı adeta bağrına basardı.
Her ne kadar kurduğu Büyük Birlik Partisi ile büyük kitleleri arkasına alamasa da inanmış bir avuç insanla çıktığı bu kutsal yolda başını asla eğmedi. Türk Milleti’ne fikir ve düşünce olarak çok şey kattı. Türk Milleti ne zaman dara düşse koştu yetişti.
Zamansız vefatının ardından tam on beş sene geçti. Helikopter düşmesinin bir kaza olmadığını sağır sultan bile duydu. Ancak ne yazık ki Muhsin Başkan’ın katilleri hala adalet önünde hesap vermedi.. Bu durum aziz Türk Milleti’nin bir ahıdır, kanayan yarasıdır.
Muhsin Başkan’ın vefatının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelen olaylardan sonra Türk Milleti anladı onun değerini. Onun düşüncelerinin, fikirlerinin bu devlet için ne kadar önemli olduğunun farkına vardı büyük kitleler. Bugün hala arıyoruz, Muhsin Başkan ne yapardı diye soruyoruz. Eksikliğini hep yüreğimizde hissediyoruz. O gittikten sonra siyasetin ne kadar seviyesizleştiğinin de farkındayız elbette.
Vefatının 15. Yıldönümünde rahmetli başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberinde hayatını kaybeden öncülerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Ardından vatan ağlar, kefensiz yatan ağlar, Muhsinler ölmez!