31 Mart seçimi sonrasında zamlanan ürünlerin varlığı bilinirken, bazılarının inatla seçime odaklanması ve buna yönelik çalışmalar yapması insanı sinir ediyor.

Öyle ki; seçim sonrası Ramazan öncesi alışveriş faturasının geçmiş yıla göre iki katını gören vatandaş dertlendi. Vatandaş zaten dertliydi ve bunlara sesini çıkarsa bile kimse duymuyordu.

Ancak Türkiye'de seçim bitmiş, tartışmaları devam ederken "yeniden İstanbul seçimi" Ramazan ayı öneminin üzerini kapattı.

Çekilen adaylar, parti itirazları derken gelen zamlar "üfle gitsin" dercesine gözden kayboldu.

Fiyatına zam gelen ürünler listesi hemen, herkesin evine giren ürünler olurken bazılarının seçim çıkarları yok artık dedirtti.

Ankara'da seçim iptali elbette olmadı. Mansur Yavaş ve yetkilendirdiği isimler görevine devam ediyor ancak Türkiye ekonomisi konusunda S&P, FED ve diğer kuruluşların açıkladığı raporlar peş peşe geliyor.

Bu konuda sürece etki edebilecek veya etki edebileceği düşünülen hiçbir mantıklı açıklama yapılmazken, gündemin ana unsuru seçim olmamalıydı.

Vatandaşlar tepkisini dile getirse ceza, getirmese tabir olarak "koyun" olarak görülmemeliydi. Hemen, herkes yaşanan bu süreç içerisinde tüm yaşananların farkında.

Hazine Bakanı tarafından piyasaya denge sağlasın diye getirmiş veya getireceği "yeni yol" haritaları düzen sağlar mı, yoksa sağlamaz mı diye düşünürken zamların haddi hesabı olmaması "şimdi ne olacak?" sorularını beraberinde getirdi.

Küçüğünden, büyüğüne herkes bu süreç içinde zam konusunda bir iyileştirme veya sürece etki edebilecek açıklama beklerken "olumlu" diye düşünülen aslında "olumsuz" olan durumların üzerinin kapatılması "fiyasko" olarak adlandırılıyor.

Ancak daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi "artık seçimden bir çıksak diyorum" cümlesini kullanırken haklı bir talep olduğunu yeniden görmüş olduk.

Ankara'da öğrencilere yapılan yüzde 50 su indirimi, Halk Ekmek Genel Müdürünün ortaya atılan 35 Bin Türk Lirası maaşı ile unutuldu gitti.

Bu örnekten de anlaşılacağı gibi, vatandaşın yararına olabilecek gelişmelerin üzerinin kapatılmaması ve "ekonomi" adı altında yapılan zam ve indirimlerin daha faydalı olabileceği bir döneme girilmesi şart gibi görünüyor.
Zira vatandaş ya intihar ederken haber olacak, ya da bu süreçte olumsuz olarak etkilenip konkordato talep ederken manşete taşınacak...