Serhan Yetkinşekerci

Serhan Yetkinşekerci

Üretim yerine ithalatı seçersen…

Üretim yerine ithalatı seçersen…

Malumunuz, Venezuela’da son 4 yıldır çarşı pazar karıştı.
Bu yıl enflasyonun %1600’lerde seyretmesi bekleniyor.
Asgari ücret 15 dolara tekabül ediyor. (Hamburger ise 170 dolar)
Yağmacılık, karaborsacılık, hırsızlık, cinayet gırla gidiyor.
Kısacası, ekonomi ve asayiş yerlerde.
Devlet Başkanı Nicolas Maduro 4 yıldır iktidarda.
Chavez’in ölümüyle oturduğu koltukta bir türlü rahat yüzü görmedi.

GÖREMEZ DE

Yargı yoluyla da parlamentonun yetkilerini süresiz olarak kaldırmış.
Muhaliflerin ve medyanın tepesine çökmüş.
Yolların, köprülerin, limanların başına orduları dikmiş.
1,5 milyon vatandaşı ülkeden kaçmış.
Fabrikalara el koymuş vs. vs.
Halk sokaklarda Başkan Nicolas Maduro’yu protesto ediyor.
Polisle göstericiler arasında çok ciddi çatışmalar yaşanıyor.
Maduro, ‘Aşırı sağ ve muhalifler, suç örgütleriyle el ele vererek şiddeti körüklüyor’ sözleriyle kendini savunuyor.
Muhalifler ise, ‘Kabahat bizim değil. Polis orantısız güç uyguladı, şiddet doğdu’ diyor.
Sonuç itibariyle, insanlar ölüyor. Vaziyet bu.
Gelelim sorunun kaynağına.

NİMET Mİ? BELA MI?

Bazı ülkeler var ki, sahip oldukları petrol yatakları nimetten çok bela olmuş başına.
En güçlü örneği de Venezuela.
Yüzölçümü bizden biraz fazla, 30 milyonun üzerinde nüfusu var.
Dünyanın en zengin petrol yataklarına sahip ülkesi açık ara Venezuela’dır.
Suudi Arabistan, Kanada ve diğerleri arkasından gelir.
Bu zenginliği kullanmaya başladıkları 2000 yılında GSYH 118 milyar dolar iken, 2010’da bunu 295 milyar dolara yükselttiler.
Sadece ham petrol satarak yaptılar bunu.
Fakat bu geliri çok kötü kullandılar.
1998’de %56 oyla devlet başkanı olan Chavez bu geliri, 2005 yılında itibaren halka gelişigüzel dağıtmaya başladı.
Sosyal adaleti, halka gıda yardımı yaparak sağlayacaklarını sandılar.
Netice? Ülke ekonomisi petrol gelirine dayalı hale geldi.
Petrol, devleti de halkı da tembelleştirdi.
Üretimden uzaklaştırdı.
İthalat aldı başını gitti.
Chavez ise kahramandı!
Halk geleceğe değil bugüne bakıyordu.
Önüne bedava ekmek geliyordu.
Chavez, nasıl kahraman olmasın!
Ancak kazın ayağı öyle değildi.
O dönemler, brent petrolün varili 100 dolardan işlem görüyordu.
Haliye, Venezuela’nın para birimi Bolivar da aşırı değer kazanmıştı.
Derken 2013’te Chavez kansere yenildi ve ülkenin başına Maduro geçti.
İşler zaten ufak ufak karışmaya başlamıştı ki, dünya piyasaları Venezuela’ya şok yaşattı.
Son dönemde 1 varil petrolün fiyatı 100 dolardan 30 dolara düştü.
Bu Venezuela’nın idam fermanıydı.
Petrolden 3 kazanırken 1 kazanmaya başladılar.
Haliyle dışarıdan mal ve hizmet alacak paraları çıkışmadı.

Eee üretim de yok. Petrole güveniyordun.

Sonuç: her türlü ürünün ve hizmetin fiyatı uçtu gitti.
Kıtlık ve karaborsacılık ortaya çıktı.
Bir darbe de 2014’te ABD ambargosuyla geldi.
Piyasa hepten bitti.
Maduro ise hışmını muhaliflerden çıkardı.
‘Birileri yönetime karşı ekonomik savaş başlattı’ dedi.
Vaziyeti eleştiren muhalefet liderleri tutuklandı.
Medya sansürlendi.

Haa bu arada ABD demişken, bir parantez açalım.

ABD ile Venezuela arasındaki gerginlik 2002’ye dayanır.
ABD destekli Venezuela subayları, yargıyı kendine bağlamasından ve kuvvetler ayrılığını tamamen yok eden Chavez’in makamına bir baskın düzenledi.
Asker silahını doğrulttu ve devlet başkanının istifasını istedi.
Chavez istifa etti. Halk anında sokaklara dökülerek durumu protesto etti.
Hükümet yanlısı askerlerin de tepki göstermesiyle, Chavez 2 gün içinde başkanlığa geri döndü.
O darbeden sonra Chaveiz’in ABD karşıtı söylemleri daha da sertleşmişti.
Maduro döneminde ise ABD ile ilişkiler daha da gergin hale geldi.
Kimilerine göre, Venezuela’nın geldiği noktanın tamamen ABD’nin marifeti olduğu yönündedir.
Gerek Venezuela’da gerekse dünyada Chavez’i ABD’nin öldürdüğü bile söyleniyor.
Ancak bunlar bahane!
Venezuela üretim yerine ithalatı seçtiği gün kaybetti.
Dünyanın petrol yatakları bakımından en zengin ülkesi, bugün meteliğe kurşun atıyor.
Uzlaşı yerine çatışmayı seçtiği için de kaybetmeye devam edecek.
Şimdi cümle âleme ibret oldular.
Oldular değil mi? Emin misiniz?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR