Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız…
Moderatörlüğünü önceki dönem Ankara Vali Yardımcılarımızdan İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Dr. Ayhan Özkan’ın yaptığı, depremi bizzat yaşayan, Buket Genco, Sibel Toprak, İsa Toprak, Seçil Yarar, öğretmenlerimizin konuşmacı olarak katıldığı, “Arabanızın yedek anahtarı nerede?” konulu paneli ağlayarak izledim.
6 Şubat Kahramanmaraş Merkezli Depremde iki sefer bütün illeri dolaşıp, gördüklerimi, izlenimlerimi, insanımızın ihtiyaçlarını, yapılanları ve yapılamayanları ayrı ayrı yazarak elimizden geleni yapmaya çalışmış, unutmayalım, unutturmayalım demiştim.
O günleri bire bir yaşayan, hayatta kalmaları Allah’ın bir takdiri olan konuşmacıları dinleyince, onlar kadar olmasa da bir kez daha acılarını yaşadık, yaralarımız kanadı, insanlığımızı tekrar sorguladık.
Sayın Valimiz Dr. Ayhan Özkan,” Dün geçti yarını bilmiyoruz o halde bugünün kıymetini bilip insanımızın acılarını unutmayalım, yaralarını en hızlı bir şekilde saralım, bir nebze olsun onların yanlarında olduğumuzu bilmelerini sağlayalım. Hayatımızı tekrar gözden geçirip ne kadar değerli olduğunu, yarının olmadığını bilelim. Sevdiklerimize, ailemize zaman ayıralım. Zaman hızlı bir şekilde akıp geçerken, birbirimizi kırmaktan, üzmekten, incitmekten sakınalım. Sevgiyi yeşertip hayatımızın vazgeçilmezi yapalım.” (Hepinizin bildiği gibi Sayın Dr. Ayhan Özkan, deprem zamanında her konuda çok büyük emek sarf eden, insanımızı yalnız bırakmayan Ankara Vali Yardımcılarımızdandı)
Konuşmacılar yaşadıklarını anlatırken o günleri tekrar yaşadılar. Çekmiş oldukları dayanılmaz acıları aktarırken hem kendileri hem de salondakiler gözyaşlarına boğuldular. Allah bir daha o günleri yaşatmasın. (Âmin)
Bana göre bu panel son derece önemliydi. Çünkü 31 Mart’a yaklaşırken siyasetçilerimiz, politikacılarımız maşallah mangalda kül bırakmıyorlar. “Dilin kemiği yok” atasözünü haklı çıkartırcasına uçuk vaatlerde bulunmakta bir beis görmüyorlar. Her şeyi vaat ederken deprem bölgesi ile ilgili vaatlerini o kadar az duyuyoruz ki inanmakta güçlük çekiyoruz. Daha bir yıl evvel olan asrın felaketi dediğimiz depremi ve depremde inanılmaz acılar yaşayan insanımız unutuluyor mu demekten kendimizi alamıyoruz.
Hatırlatalım o zaman…
Depremi yaşayan insanımız hala o travmayı atlatamadı. Hayatlarına, bizim-sizin gibi devam edemiyorlar. Her birinin hikayeleri birbirinden farklı acılarla, üzüntülerle dolu. Evlerine, yaşadıkları yerlere dönmek istiyorlar. Barınma ihtiyaçlarından iş imkanına varıncaya kadar her konuda destek bekliyorlar. Kaybettiklerinin acılarına saygı gösterilsin istiyorlar. Hiçbir şekilde istismar edilmek istemiyorlar. İçinde bulundukları durumun kullanılmasına asla izin vermeyeceklerini ifade ediyorlar.
Ve en önemlisi kendilerinin dinlenmesini, “sizin neye ihtiyacınız var?” denmesini bekliyorlar.
Unutmayın sevgili siyasetçilerimiz, politikacılarımız; karşınızda dünyanın en güçlü insanları var. Acı insanı öyle güçlü kılıyor ki asla tahmin edemezsiniz. Ve sakın bunu test etmeye kalkmayın.
Sanmayın ki depremi yaşayan insanımızın yürekleri nasırlaşmış. Onlar hala sevgi dolu, merhamet dolu, insani değerlerle dolu. Vatan, devlet, millet, bayrak sevgisi ile dolular. Ülkelerini ve insanımızı seviyor ve onlara güveniyorlar.
İstisnasız herkes ama herkes empati yapmalı. Parmağımız acısa kıyameti koparan biz, depremde acıların en büyüğünü yaşayan insanımızın yerine kendimizi birkaç dakikalığına koyalım.
Hani görme engelli bir vatandaşımızın nasıl yaşadığını anlamak için kısa bir müddet gözümüzü kapatıyoruz ve nasıl yaşadığını anlamaya çalışıyoruz ya (ki anlamamız mümkün değil) depremde, evini, barkını, çoluğunu, çocuğunu, kardeşini, annesini, babasını, kocasını, eşini veya en yakınını, en çok sevdiği bir insanı kaybetmenin acısını empati yapabilir miyiz? Bence yapamayız. O büyük acıyı ne tarif edilebiliriz ne de anlayabiliriz.
O halde onları dinleyelim. Ağlamak serbest merak etmeyin. Tutmayın gözyaşlarınızı, insan olduğunuzu hatırlarsınız.
Hani diyorlar ya; “Acıyı hissediyorsanız canlısınız, başkasının acısını duyabiliyorsanız insansınız”
Başta politikacılarımız, siyasetçilerimiz seçimi kazanmak için can atanlarımız, ne dersiniz kendimizi test edelim mi?
İNSANMIYIZ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.