Türk Milletinin Sırtından Geçinen Parazitler
Parazitler bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar veren organizmalardır. Bu nankör parazitler yaşamının devamını sağlayan canlıya sinsice yavaş yavaş zarar verir ve canlının zayıf düşmesine, hastalanmasına sebep olur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de bu parazitlerden bolca bulunuyor. Türk milletinin ekmeğini yiyip ruhunu Batı’ya teslim eden millet(!)vekilleri yalan ve iftira üretmeye devam ediyorlar. Vatan ve millet düşmanlığı artık tescillenen bu milletvekilleri Türk milletini temsil iddiasıyla bulundukları gazi Meclis’imizden Türk milletine ve Türk kimliğine hiç durmadan saldırıyorlar.
Daha önce üniversitelere çöreklenmeye çalışan terör örgütü uzantısı grupları ve terör iltisaklı öğrencileri canhıraş savunmaya çalışan beyni kıt dili zehirli çevreler bu sefer de “Ne mutlu Türküm diyene.” sözünü bir sataşma olarak algılamışlar. Türk’ün ne demek olduğundan bihaber olanların Türklüğü etnisiteyle sınırlamak isteyenlerin Türklükten rahatsız olması anlaşılabilir ama bu kimselerin tedaviye muhtaç oldukları da bir gerçek. Sataşma saydıkları, karşı argüman ürettikleri sözü anlamaktan dahi aciz olan bu kişiler gaflet içinde değil düpedüz ihanet içindeler. İcazet aldıkları kirli odaklar Türk’ü nasıl biliyorsa bunlar da öyle biliyor. Tasmalarını tutan Batı emperyalizmi Türklüğe karşı nasıl hasmane duygular içindeyse bunlar da aynı husumeti sürdürüyorlar.
Türk ve Türklük ne midir? Öncelikle Türklük, emperyalizmin küçülttüğü beyinlerin anlayamayacağı kadar kutsal bir kavramdır. Türk şuuru etrafında kenetlenmiş insanların ortak kültürlerine duyduğu mensubiyet hissi Türklüktür. Türk milletinin derdiyle dertlenmek sevinciyle sevinme Türklüktür. Aynı coğrafyada aynı kaderi aynı kültürle yaşamak Türklüktür. Türkü dinlerken duygulanmak, Türk milletine ve devletine aidiyetle bağlanmak, Haçlı seferlerine karşı durmak Türklüğün en büyük alameti farikalarındandır. Özet olarak Türklük parazitlerin anlayamadığı ve imtina ettiği her şeydir. Afrika’nın ortasında Türkler olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bazı vekillerin Türk olmadığı da gayet açıktır.
''Ben bir seyyidim. Yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse üç Türk kalsa biri ben olurdum. İki Türk kalsa gene biri ben olurdum. Son Türk kalsa da o gene ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı.
Seyyid Abdulhakim ARVASİ