TOPLU SÖZLEŞME
Toplu Sözleşme Hazırlıklarının yapıldığı bu günlerde Yüzdelik zam , Taban Aylığı , Refah Payı , Enflasyon farkı gibi maddelerle toplu sözleşmeye oturacak olan Memur-Sen ve bağlı sendikaları taleplerini tek tek açıklamaya başladı.
Toplu sözleşme öncesi yetkili sendikalar tarafından açıklanan talepler sıralanırken Türkiye’nin en büyük Din görevlileri sendikası Diyanet-Sen Mahrumiyet tazminatı, Teşvik İkramiyesi, Vekil ve Fahrilerin kadroya alınması gibi bir çok konuda ısrarcı olacağını açıkladı.
Türkiye’nin en ücra köylerinde devletin tek yetkilisi olarak görev yaptıklarını söyleyen Bayraktutar; En ücra köylerde görev yaparken çocuklarının eğitimlerini, sosyal hayatlarını, ailevi saadetlerini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Memurlar için geçerli olan mahrumiyet tazminatının din görevlileri için de verilmesi olmazsa olmaz taleplerimiz arasındadır. Gerekçemiz ise kırsalda, köylerde bölgenin seçilmiş insanları bile çoğu zaman şehirlerde dururken, din görevlileri görev süreleri boyunca köyden uzaklaşmamaktadır. Adeta köyde devletin temsilcisi gibi yaşamaktadır. Memurların gitmek istemediği, gidenlerinde yüksek tazminat, ek maaş ek zam aldıkları yerlerde din görevlileri bu hakların hiç birinden yararlanmamaktadır. Bizim amacımız memurlar arasındaki eşitliği sağlamaktır. Bu ifadelerle masaya oturacak olan yetkili sendika, geçmiş yıllarda talep ettiği bir çok maddeye yeni maddeler eklemiş durumda. Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar memur sendikaları içerisinde kilit bir isim, çalışmalarında taşranın sesini dillendirmek din görevlilerini fazlasıyla mutlu edecektir.
Doğuya ve güneydoğuya gönderilecek personeli teşvik edecek çalışmalar devlet tarafından yapılmalıdır. Bayraktutar’ın teşvik ikramiyesi mantıklı bir yol gibi görünüyor.
Bunun yanında Diyanet-Sen önümüzdeki dönemde mevzuat alanında farklı bir isime emanet edildi. Konya’dan gelen, iki dönemden beri genel başkan yardımcılığı yapan Mehmet Yaman artık Türkiye’nin en büyük din görevlileri sendikasının mevzuat sorumlusu. Bu konuda hassas bir yaklaşımla enerji sarf eden Yaman’a çok görev düşmekte.
Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan tüm personele Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile Kurban Bayramında bir maaş ikramiye ödenmesini, ödenecek olan miktarın damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesintisine tabi tutulmamasını istiyorlar. Aynı durum vakıf çalışanları içinde geçerli olacak. Din görevlileri dini günlerde alırken, vakıf çalışanları vakıflar haftasında bu ikramiyeyi talep edecek.
Genel anlamda din görevlilerinin bir çok talebi sıralanırken, Memur-Sen’in çiçeği burnunda başkanı Ali Yalçın, bu yıl toplu sözleşmeye imza atacak gibi. Hükümetin 3+3 rakamıyla masaya oturması psikolojik manada kesenin ağzı açıldı anlamını taşısa da, Kamu-Sen’in abartılı rakamlarla toplu sözleşmede ki algısı ve yetkili oldukları dönemde taban aylığa istedikleri 10 lirayı alamamaları, biz başarısız olduk, siz başarın dedirtmekte.
7 Milyon insanın asgari ücretle çalıştığı ülkemizde, 2.5 Milyona yakın memura sahip olan bir ülkeden bahsediyoruz. Hastahanede hasta bakıcı kadrosunda olanlar memur değil, iççidir… Kara yollarında asvalt işlerinde çalışanların memur statüsünde tutulması, kısaca teknik alanda çalışanın memur olduğu bir ülke sadece Türkiye’dir. Okuldaki hademeyi memur yapan bir ülkeden bahsediyoruz. Devlet işçisiyle, devlet memuru arasındaki farkı anlamamış durumdayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.