Türkiye yaklaşık otuz beş yıldan beri terörle mücadele ediyor ve bu mücadelenin büyük bir maliyeti bulunmaktadır.  Dost ve müttefik zannedilen devletler terörle mücadelede Türkiye’yi sürekli yalnız bıraktı. Sadece yalnız bırakmakla kalmadı, açık ve gizli teröre destek çıktılar. Çünkü PKK aslında bir haçlı hareketi ve amacı ülkeyi bölmek ve bin yıllık bu toprakları müslümansız bırakmak.

PKK terörünün en acımasız döneminde Fransız Cumhurbaşkanı eşleri Bayan Mitterrand üç ayda bir Diyarbakır’a geldi. Paris’te terör örgütünün her türlü faaliyetlerine alenen destek verdi. Ve PKK, Fransa’nın kanatları altında bir terör teşkilatı gibi değil, bir STK gibi kabul gördü, semirdi.

Geçen hafta cumayı cumartesine bağlayan gece terör tüm çıplaklığı ile Fransa’nın Başkenti Paris’te arzı endam eyledi. Başta Fransa olmak üzere Avrupa, terörün ne mana ifade ettiğini göz göre göre tattılar. Paris ilk kez terörle tanıştı. Tarihinde maliyeti çok yüksek terör olayının Fransızlara maliyeti 129 ölü ve 325 yaralı oldu.

Hemen belirtmekte yarar var, terörle mücadelede kapsamlı bir deneyime sahip Türkiye’nin bir ferdi olarak ortaya çıkan olay asla tasvip edilemez ve hiçbir haklı sebebi bulunmamaktadır. Çünkü öldürülen insanlar bizatihi savaş alanında eli silahlı kişiler değil, masum siviller.

Paris’te gerçekleştirilen terör olayı batının sürekli gizlediği bir yüzünü ortaya çıkardı. Suriye, Irak, Sudan, Mısır’da milyonların kanına, malına, canına mal olan terörü, silahla, strateji ile destekleyen batı için uzun seneler bir vakay-i adiye gibi algılandı. Kan denizine dönen terör üçüncü sayfa haberi olarak sunuldu. Ama Paris’te meydana gelen terör,  farkındalık kazanmakta ve manşet üstü haberdir. Ölen Avrupalı ve üstünlüğü (!) tartışılmaz.

Avrupalının kanı, canı, mülkü kutsaldır. Avrupa’nın dışında ölen ve öldürülen insanlar sıradan, sömürülmeyi, süründürülmeyi, hatta sudan bahanelerle öldürülmeleri, hayat hakları ellerinden alınmaları gereken varlıklardır.

 Terör konusunda sicili en bozuk ülke Fransa’dır. Afrika’da, uzak doğuda ve özellikle geçen yüz yılda Cezayir’de akıttığı kanların izi henüz silinmiş değil.

 Başta Fransa olmak üzere,  Avrupa son terör olayından gereken dersi alacak mı? Paris’te meydana gelen terör olayı bir musibet, bir bela, ama böyle bir musibetten Hristiyan Avrupa’nın ders çıkaracağına, zihniyet değişikliğine gideceğine asla ihtimal verilmiyor.

Çünkü Hristiyan batı, gittiği yolun batıl olduğunun farkında bile değil. Batı, hala batıyı batı yapan ve temel değerler kazandıran İslam’ı öncelikli düşman görmekte, tehlike görmektedir. Kinle, kılıçla altı yüz yıl önce yok ettiği Endülüs’te sergilediği kin ve düşmanlığı ilk günkü dozda taşımakta ve sürdürmektedir.

Fransa ve toptan Avrupa, terörden ders çıkarmak yerine, olayı Müslümanların, daha doğrusu İslâm’ın aleyhine nasıl kullanılacağının hesabını yapmakta. Böyle bir hadise karşısında, daha doğrusu Müslümanların,  muhtemel haçlı tecavüzlerine karşı tedbirler alınması gerektirmektedir. ABD’de meydana gelen ve faili hala açıklanmayan 11 Eylül hadiseleri, aradan geçen bunca zamana rağmen hadise Müslümanların aleyhine koz olarak kullanılmaktadır.

11 Eylül ve devamında Paris olaylarından asıl ders çıkarmaları gereken İslam dünyasıdır. Çünkü meydana gelen hadise tamamen İslam’ın aleyhine kullanılmaktadır. Mazlum ve mağdur Müslüman kesimin alnına suçlu damgası vurulmaktadır.

Daha birkaç ay önce katledilen karikatürist katliamından sonra önceliği Müslümanların oluşturduğu taziye ve teselli garabeti unutulmamalı. Çünkü Hristiyan zümresi için bu tür seremoniler bir anlam ifade etmemektedir. Aksine nasranî kinlerini artırmaktadır.

 Paris teröründen ders çıkarmak ve Hristiyan Avrupa’ya karşı daha dikkatli olunması gerekmektedir. Allah,  gerek içte ve gerekse dışta yeryüzü Müslümanlarının yardımcısı olsun.

G Ü N Ü N   H İ K M E T İ

“Ya Rabb! Kâfirler zümresine karşı bize yardım et.” Amin.

Bakara Suresi.Kura’an-ı Kerim