Teoriden pratiğe Türkiye’nin yeni Başbakanı Davudoğlu
Türkiye yeni bir döneme girdi. Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti. Millet, 10 Ağustos Pazar günü hür iradesiyle cumhurbaşkanını seçti. Cumhurbaşkanlığı seçimi yeni bir Başbakan ve Başbakanın kuracağı yep yeni bir hükümeti beraberinde getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 12 nci Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan 28 Ağustos 2014 tarihinde göreve başlıyor. Cumhurbaşkanının hükümeti kurma görevi vereceği yeni başbakan, hükümetini kuracak ve güvenoyu için kabine listesini TBMM’nin onayına sunacaktır.
Olaylar bir kısım medyanın beklentisi yönünde gelişmedi. Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün köşkten inerek partinin başına geçeceği ve hükümeti sürdüreceği yönünde temenniler, niyet okumaları ciddi şekilde seslendirildi. Hatta Sayın Gül ve Sayın Erdoğan arasında bir rekabet tesis edilmeğe çalışıldı.
Türk basının kıdemli yazarlarından Sayın Gül’e yakınlığı ile bilinen birisi destek çıkayım derken köstek oldu. Ama farkına varmadı. Hala isabetsiz düşüncelerini sürdürmektedir. Bu sayın yazar önce, Pensilvanya’dan Sayın Gül’e mektup taşıyarak deşifre oldu. Arkasından gazete değiştirerek manevra yaptı. Ve son olarak “Abdullah Gül’ün olmadığı bir partiyi desteklemem.” Çıkışı yaptı.
Son yazısı ile kendisine değil, aynı zamanda Sayın Gül’e de bir bakıma çelme takmış oldu. Çünkü yönlendirmek istediği siyasetçinin, tesadüfe yer bırakmayacak kadar ince ayar siyaset icra eden bir kişiliğe sahip olduğunu görmemezlikten geldi.
Resmi olarak açıklanmadı ama Ankara kulisleri ve siyasi göstergeler iyiden iyiye netlik kazanan bir durumu göstermektedir. Perşembe günü Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu yeni dönemin Başbakanı olarak açıklanacak.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Çatı adayı” gösterilen Sayın Ekmelettin İhsanoğlu hakkında en çok kamuoyunun kendisini tanımadığı yönünde bir itirazla karşılanmıştı. Ve bu ciddi bir sebepti. Başbakanlığa getirilmesine kesin gözüyle bakılan Sayın Ahmet Davutoğlu, kamuoyu için meçhul bir isim değil. Evveliyatında değerli bir ilim adamı, akademisyen ve en önemlisi siyasî karizması ile kabul gören Tayyip Erdoğan gibi bir liderin irfan ve siyaset mektebinde kendisini ispatlamış bir isim.
Önderliği ve yönetimi ile Davutoğlu, yeni Türkiye için bir şanstır. Son cümleyi Sayın Davutoğlu’nu biraz yakından tanıma imkânına sahip birisi olarak ifade ediyorum. Sayın Davutoğlu ile yaklaşık otuz yıllık bir muarefem bulunmaktadır. Sadece Ahmet Bey değil, merhum babası ile de tanışırdık.
Cumhuriyet dönemi eğitim düzeninin Türk Siyasetine kazandırdığı iyi yetişmiş bir ilim adamlığı yanında, iyi bir siyasetçi ve hariciyecidir.
On iki yıllık AK Partisi döneminde Türkiye çok ama çok yönlü bir kalkınma ve gelişme ivmesi kazanmıştır. Bu gerçeği basiret gözü bağlı bir insan bile takdir etmektedir. Mevcut muhalefet partileri hariç.
On iki eylül sonrası halkın iradesi ile iktidar olan Turgut Özal’ın Anavatan’ı Rahmetli Özal’ın Köşke çıkması ile bölünme, parçalanma sürecine girmiş ve neticede siyaset mezarlığına gömülmüştür.
Arkasından sanki marifetmiş gibi altı kere gidip yedi kere gelen Süleyman Demirel, Köşke çıktıktan sonra arkasında siyasi bir enkaz bırakmış ve siyaset çöplüğünde hiçbir eser bırakmadan ülkeyi kaosa sürüklemiştir. 28 Şubat karabasanı bizzat Cumhurbaşkanı Demirel’in eseridir.
28 Şubat yıkımından sonra Kasım 2002 de iktidara gelen Tayyip Erdoğan icraatları ile Türk Tarihinin unutulmaz devlet adamı olmuştur. Türkiye’nin elde ettiği başarı kazanımlar asla heba edilemez. Yeni dönem Türkiye’nin sağlam, güvenilir ve deneyimli liderlik vasfına sahip bir siyasetçi eli ile yönetilmesi gerekmektedir. Aranan niteliklere sahip pek çok isim var ama en isabetli seçim Sayın Davutoğlu’dur.
Davutoğlu açısından olaya bakınca her hangi bir sürprizle karşılaşılmıyor. Çünkü Davutoğlu, önce bilim yönünden kendisini ispatlamış, sonra Sayın Tayyip Erdoğan gibi karizmatik bir liderin ekibinde yer alarak siyasi kariyerini tamamlamış ve kendisini ulusal ve uluslararası ispatlamıştır.
Eskilerin deyimi ile tam bir ”Kemal/ olgunluk” dönemindedir. Sayın Davutoğlu’nun öne çıkması bazı kesimler için sürpriz olabilir. Ama Türkiye’nin bugün gelinen noktada Davutoğlu gibi bir lider elinde yoluna devam etmesi bir şanstır. Sayın Davutoğlu’nun en büyük şansızlığı ise kendisine uygun bir muhalefetin hala ortalarda görünmemesidir.
G Ü N Ü N H İ K M E Tİ
“Nasılsanız öyle idare edilirsiniz.”
Hadisi Şerif
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.