“2002’de 7,5 milyar lira olan Milli Eğitim bütçesini bu yılda genel bütçeden en büyük payı ayırarak 55,7 milyara çıkardık.11 yıldaki artış oranı %740 oldu.”

“11 yılda 205 bin yeni derslik kazandırdık. Ülkemizin sahip olduğu toplam dersliğin %45,7’sini iktidarımız döneminde halkımıza kazandırdık. Ülkemizdeki toplam derslik sayısını 551 bine çıkardık.”

“Eğitim sistemimizi bilişim teknolojileriyle donattık. 8 derslik ve üzeri tüm okullarımıza 30 bin adet Bilişim Teknolojisi Sınıfı kurduk.”

“Okullarımıza 1 milyon bilgisayar gönderdik ve okullarımızın %97’sine internet bağlantısı kurduk.”

“Sadece 2013 yılında 2 milyar TL kaynak ayırdığımız Fatih Projesi ile okullarımızda yeni bir teknolojik devrim yapıyoruz. Bu proje kapsamında, Şubat 2014 itibarı ile 165 bin öğrencimize akıllı tahta projesiyle entegre tablet bilgisayarını teslim ettik.”

“İktidarımız döneminde ülkemizin her yanında gecekondu ve az gelişmiş yerleşim birimlerinde yaşayan çocuklarımızın da okul öncesi eğitim hizmetlerinden yararlanabilmeleri amacıyla Mobil Anaokulları (Gezici Okullar) hizmete sunuldu.”

“İlk ve ortaöğretimde ders kitaplarını ücretsiz dağıtmaya başladık. Bu amaçla 2003’ten itibaren 1.754.008.115 adet kitap için yaklaşık 2,9 milyar lira kaynak ayırdık. Önümüzdeki yıldan itibaren özel okullarda da ücretsiz ders kitabı dağıtımına başlayacağız.”

“İlk ve ortaöğretimdeki öğrencilerimiz 893 yeni pansiyon binası ve 1.058 adet spor salonu inşa ettik.”

Buraya yazmak isteyip de yazamadığım, Cumhurbaşkanlığı seçiminde dağıtılan kitapçıktaki,  bu kadar icraata rağmen vatandaşımızın aydınlanmışı, aydınlanmamışı kafayı TEOG’a takmış. Bu kadarcık kusur kadı kızında da olur sözünü Bakanlık fiilen göstermek istiyor. Eğitimin yaşı mı olur?

Dindar gençlik yetiştirmek için okullara seçmeli ders olarak Kur’an ve Peygamberimizin hayatı koyan MEB’in, TEOG’la öğrencileri evlerinden çok uzaktaki bir okula göndermesi kesinlikle hata değil; bilakis bilinçli bir uygulama. Seçmeli derste Peygamber Efendimizin hayatını öğrenen gence “ İlim Çin’de de olsa alınız” hadisinin uygulatılmasında ne zarar var ki?

Hem bakınız! Pansiyonların, yurtların sayısı artmış. Evinin dibindeki okula kayıt yaptırılırsa bu binalar boşuna yapılmış olmaz mı? Onca yardım yapılan vakfa devredilen yurtlar ne işe yarayacak?

Tutturmuşlar “okul uzak” diye… Neyin derdindesiniz?  Vereceğin servis parasını, belediye otobüsü bilet ücretini dert etme. Okul kitapları bedava yaa.

Gayr-i Müslimlerin imam hatiplere yerleştirilmesinin de sebebi var. Son günlerde  ortaya atılan  “Fişleme yapılıyor” iddialarını çürütmek için yapıldığından şüphesi olan var mı? Kazara kayıt yaptırıp gidenler olursa onlara da irşad ve tebliğ yapılmış olur. Kötü mü?

TEOG’da bir yanlışlık yok. Okulların “yan gelip yatma yeri olmadığı”,  oturan değil; servis, otobüs peşinde koşturup “terleyen öğrencilerin” olacağı Yeni Türkiye’ye uygun bir eğitim için TEOG gerekli ve şart.

Ayrıca, Yeşilçam filmlerindeki “hacı-hoca” tiplemelerinin toplumda artması için; öğrencilerin istemedikleri halde imam hatipli yapılmaları gerekiyor. Bu nasıl olacak? Tabii ki TEOG ile…Filmdi gerçek oluyor.

TEOG ile  elek altı imam hatiplilerin yetiştirilmesi “imam hatipliler doktor, savcı vs. oluyor” şikayetlerinin de önünü kapatacak.

TEOG bir mitoloji kahramanının , milattan önceki bir yerleşim yerinin adı değil. Adı, Dede Korkut’taki gibi marifetleri ortaya çıkınca tam konulacak…