Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Tek Tip

Tek Tip

Tek tip çalışan, anlayan, uygulayan yapılar geçmişte denenmiştir. Uzun yılların devamını istedikleri olmadığında ayrıştırmaya, aşağılamaya, oraya gelemezsin, burada bulunamazsın gibi dayatmalar bir kısmına dayatanlar hakkında neden böyle dayatıyor. Yerli olmadığı kanaati oluşmuş, ithal bir tezgah olduğu düşüncesiyle yerli uygulayıcılar itibar görmemiştir. 

    Her insana Avrupalılaşması dayatması tek düzen bakış, kalıplar aslını takip ettiğinde gölge olmaya taklit etme mecburiyeti bir kısım çevrelerde baskıyı arttırırken, bir kesimde benim yerli, milli hatta manevi moral değerlerime ters bu yaşayış uygulanmasına tepkiler direnenlerin zaman zaman haklılığını ortaya koymuştur. 

    İnançları farklı, adetleri farklı, ahlaki değerleri olan Müslüman Türk milletinin topyekun inkarıyla karşı karşıya getirme paniği. Değerlerini kaybetmemek, Avrupalılaşmamak için arayışlara gitmiş, atalarıyla savaşan atalarını şehit eden manevi yapılarını yıkan camileri eğlence merkezi yapan veya yıkan, düşman gözü ile bakan Osmanlıdan sonra kendi meziyetleri olan sömürme parçalama veya yok etme binlerce Türk’ü, Müslüman’ı, Avrupa’da Endülüs’te değişik yerlerde zulmün bekçilerini örnek almamız, medeni olacağımızı, bizi yok veya lüzumsuz görenleri örnek almamızı istediler. Olmadı.

    Medeni geçinen Avrupa, Amerika sadece kendisi gibi olanı taşeronluk yaptıklarını inanç ve değerlerinden vazgeçenleri, benim atalarımın mezarlarına tekme atanları ve yıkanları örnek kabul ettiler. 

    Cumhuriyetin asil halkı yerli ve milli yapılara sahip çıktıkça, Avrupa ayarlarına göre çalışan, Avrupalılar gibi olacakları aydın, ilericiyim diyenler manevi yapıyı yaşayış şeklini mabetlerini, adetlerini, sakalını çağdışı, yobaz, gerici diye kendi halkına Avrupalılar adına taşeronluk yapıp uzun yıllar dindarlara geçmişine bağlı, atasını seven kendi imkanlarımızla kendimiz yapalım, bizim olsun diyenler. Ayrıştırıldı, ötelendirildi. Bağlı oldukları mihvalların(Avrupanın) istediği tip değil diye bir dönem köylümüz insan yerine konmamıştır.

    Resmi yerde çocuğunu everen anne başı kapalı diye düğün mekanına bile sokulmamış ağlaya ağlaya düğünün dışarıda bitmesini beklemiştir.

    Bir dönem bu halkın imkanları ile kurulan, vatanını çarıkla aç açık yokluk içinde ya şehit ya gazi olmuştur. Zaferi kazandıktan sonra da gaziler onların çocukları bir dönem kamusal alan diye halkın kazandığı vatanının müesseselerine sokulmadı.

    Şimdi kazanımları tekrar ellerinden alarak eski günleri özleyenler Avrupa’nın taşeronları Müslüman kahraman Türk milletinin dirilişine tahammül edemiyorlar.

    Hangi siyasi görüş olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun hangi ırktan olursa olsun vs. bunları çoğaltabiliriz. Önemli olan bunlardan insanlığa ülkeye faydalı olacak huzur ve mutluluğun önünü açacak insanların birbirini anlayacak, birbirlerinden anladıkça halkımız için çarelere vesile olmak esasıdır. Farklılıklardan çözüm, anlayış, kaynaşma, ülkemizin gelişmesi huzuru refahı için bir katkıda bulunmanın hep birlikte mutluluğunu yaşayalım.

    Ülke bizim, halk bizim farklılıkları çözüme huzura çevirmek elimizde. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR