Süleyman Şah Türbesi ve Tarih Bilinci
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in dedesi Süleyman Şah’ın Suriye’de bulunan türbesinin “Nakli Kubur”u tartışılmaya devam ediyor. Basına intikal eden haberlere göre Süleyman Şah’ın nakli kuburu büyük bir gizlilik içinde planlandı, projelendirildi ve uygulandı. Kamuoyu olayı bir sabah uyandığında öğrendi.
Halkın reyi ile ilk kez Cumhurbaşkanı seçilen SayınTayyib Erdoğan’a duyulan kin ve düşmanlık, Hükümetin yaptığı her işin “tu kaka” olarak algılandığı bir kesime göre yapılan iş son derece yanlıştı. Kin ve husumetten üretilen bir muhalefetin gerekçesi gerçekçi olabilir mi?
Süleyman Şah’ın nakli kubur hadisesine karşı çıkanların en öne çıkan mümeyyiz vasıfları, ortak noktaları, bilgi seviyeleri sıfırın altında. İlkokul veya ortaokul seviyesinde malumat ile bilgiçlik taslayarak ahkâm kesenlerin düştükleri vahim durumu açıklayacak kelime yok. Güncelliği bırakın ortalama tarih bilgileri olmadığı gibi tarih şuuru açısından da dibdeler.
Değişik tanımları yapılsa da tarih, en basit ifadeyle geçmişin bilimidir. Tarihin amaçlarından biri, geçmişteki gerçekleri ortaya çıkarma, bilinmesini sağlamaktır. Geçmişi öğrenip anlamak, şimdiki zamanı değerlendirmek ve geleceğe daha iyi hazırlanmak için tarih vazgeçilmezlerdendir. Tarihçi ise geçmişe derinlemesine bakabilen, geçmişin bıraktığı kırık dökük kalıntılardan bilgi ve belge ile bir bina oluşturup, bunu da gelecek nesillerin gözü önüne bir tablo gibi detayları ile ortaya koyabilendir. (H.İnalcık)
Tarih sadece olumlu örnekleri değil, olumsuz ve kulağa hoş gelmeyen detayları da vererek ibret alınmasına vesile olur. Bu sayede topumlar ve bireyler geleceği daha iyi görür ve kurgularlar. Bu açıdan tarihte yaşamış insanların biyografileri önemli bir yer tutmaktadır. Tarih çalışmaları ve özellikle değerlendirilmelerinde biyografilerin, tarihin karanlığında kalmış nice şahsiyetler vardır ki bütün hizmetlerine rağmen hak ettikleri ilgiyi görememişlerdir.
Milletler, tıpkı insan gibi, bir yapıya sahiptirler. Zamanı yaşar, geçmişi vardır, dostu, düşmanı ve algılara sahiptir. Hafıza kaybı yaşayan bir insan, geçmişini bilemediği gibi, dostunu düşmanını birbirinden ayırt edemez. Fayda ve zararlarını da bilemez. Tarih bilinci olmayan toplum ve milletlerde hafıza kaybına uğradıklarından geçmişlerini bilmedikleri için geleceğe de hazırlanamazlar.
Süleyman Şah’ın türbesinin nakli hadisesi bir bakıma turnusol kâğıdı görevi gördü. Daha birkaç ay öncesine kadar Osmanlıca dersine yırtınırcasına karşı çıkanlar, Türbe dolayısı ile “Osmanlıcı” kesildiler. Bu bile iddialarında ne kadar samimiyetsiz ve tutarsız olduklarına yetmektedir.
Yeni bir seçim arifesinde Süleyman Şah Türbesi karşısında şaşkına dönenlerin tarih karşısında biraz kendilerini sorgulamaları gerekmiyor mu? Gazi Süleyman Şah, kendilerine “ölü olmadığını, bilakis diri olduğunu” ifade etti ama anlamadılar.
G Ü N Ü N H İ K M E Tİ
“Allah yolunda öldürülenlere "ölü" demeyin: Hayır, onlar yaşıyor, ama siz farkında değilsiniz.”
K Kerim, Bakara 154
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.