Ülkemizin spor ve aktivitelere olan bakış açısı, diğer ülkelere kıyasla vasatın altında kalıyor. Bunu bizzat ben söylemiyorum. Branşlara katılımcı sayısı, üreticilik, marka değerleri ve reklam pazarlaması gibi tüm detaylar bu gerçeği ön plana çıkartıyor. Çıkarmakla da kalmıyor, kat ve kat üzerine fazlasını koyuyor.

Bizim ülke olarak spor ve sporcuya karşı duygusallığımız ne yazık ki, birbirimizi “haksız” eleştirmekten geri kalmıyor. En basitinden; bugün bir futbol müsabakasında herhangi bir hazırlık maçı yapılsın, hakaret ve küfürler havada yüzüyor.

Ezeli rekabet, ebedi dostluk söylemi de bunu desteklemez nitelikte. Hâl böyle olunca da sadece yerimizde sayıyor ve herhangi bir gelişme de göremiyoruz. Ülkemizin en popüler spor dallarından bir tanesi de elbette futbol. Örnek biraz standart olacak ancak bunu örnek göstermek en doğru karar olacaktır diye düşünüyorum.

Rakiplerinin duyguları, geçmişleri ve gelecekleri ile dalga geçen pek çok kişi; futbol sporuna ne katkı sağlar, ne de gelişmesi için yardımcı olur. Oturup tek bir payda üzerinde görüşlerimizi bildirelim diyen yok. Çünkü bu mümkün değil. Herkes eşit değil ve çıkarlar tek odaklı değil. Ki zaten farklı düşünelim diye, herkesin fikri ve zikri var. Bu konuda mutabık kalabiliriz.

Ancak iş empati yapmaya geldiğinde “neredeyiz” diye sormaktan geri kalamıyorum. Avrupa Şampiyonası, ülkeler arası turnuvalar ve daha pek çok spor müsabakalarında “hep geriden” geliyoruz ama hiçbir zaman öne geçemiyoruz. Bu sıralama olarak, puan olarak ya da sporcu katılımcısı olarak da düşünülebilir.

Biz böyle yaptığımız süre boyunca ne kadar ilerleriz bilmiyorum ama çok uzağa gidemeyiz gibi. Bugün bir futbol maçı için, ortalığı boks ringine çevirenler, basketbol maçlarında birbirlerine küfür üstüne küfür yağdıran topluluklara bakın. Hiçbir tanesi, herhangi bir spor dalının en alt seviye gelişimine katkı sağlamamıştır. Çünkü onlara da böyle bırakıldığını düşündükleri için; “böyle gelmiş, böyle gitsin” kafası yaygın.

Ama bu böyle gelmiş böyle gidecek ise, kimsenin kimseye hakaret etmeye ve kimsenin haksızlığı savunmasına gerek yok. Nasılsa her spor dalında gerideyiz. İlerlesek ne olacak diye düşünerek zaman kaybedemeyiz…