Kim var? Deyince bir ses, sağa sola bakmadan biz varız. Demeye hazırız.

Biz kim miyiz? 

Biz, dünyanın en değerli işini yapan, sermayesi ve ürünü dünyanın en değerli hazinesi olan insan için çalışan 1milyon eğitimciyiz. İnsan olmanın ve insan kalmanın en önemli hazine olduğunu bilen, mesleğine aşk derecesinde bağlı olan, eğitim ordusunun rütbesiz neferleriyiz.

Uğruna hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığımız, tüm zorluklara karşı kayıtsız şartsız mücadele ettiğimiz, gözbebeğimiz evlatlarımız için, onların ve milletimizin geleceği için biz varız.

Çünkü biz, tıpkı bir anne gibi, baba gibi evladı için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, öğrencisinin başarısını kıskanmayan kutsal bir mesleğin gönül erleriyiz.

2023 Eğitim Vizyonunun akıbeti yıllardır hayata geçirilemeyen Millî Eğitim Şura kararlarının kaderine benzemesin.

Alınan güzel kararların uygulamada bir türlü hayat bulamayışının en önemli nedeni sistemdeki yanlışlıklar, sistemin işleyişini tıkayan ehliyetsiz, liyakatsiz uygulayıcılardır.

Hepsinden önemlisi eğitimin eğitimcilere bırakılmamasıdır.

Yıllardır dershanelerin kapatılması için çırpınıp duran, bütçeden aslan payını eğitime ayıran ve her geçen gün bu payı arttıran Cumhurbaşkanımıza, işin aslını bir türlü anlatamayan beceriksiz, cesaretsiz bürokrasi ve siyasettir.

Biz bunu bu köşeden defalarca söyledik, sesimizi duyuruncaya ve sonuç alıncaya kadar  söylemeye devam edeceğiz.

Eğitimin tek gayesi haline gelmiş sınav odaklı eğitimden vazgeçmediğimiz müddetçe, kademeler arası geçişte sadece eleme aracı olarak kullanılan sınav cenderesinden öğrencilerimizi kurtarmadığımız sürece ne dershaneleri kapatabiliriz, ne de eğitimde amaçladığımız düşünen, üreten insan yetiştirme hedefine ulaşabiliriz.

Bu sistemde, eleyerek bir birinden ayırdığımız insanlara irili ufaklı çakıl taşları muamelesi yaparız. Boşlukları dolduran dolgu malzemesi üretmiş oluruz.

Düşünen, eleştiren, üreten, Türkiye'yi gelecek yüzyıla taşıyan bir nesil yetiştirmek, bu sistemde maalesef mümkün olmadı, olamayacağını da biz yıllardır söyledik durduk.

Öyleyse şimdi sıra bizde, eğitimde atılan ve atılması düşünülen güzel adımların akamete uğramaması için, işi ehil olan eğitimcilere bırakmak, onlara yetki ve sorumluluk vermek lazım. Bu yetki ve sorumluluğa layık olmayan, işini beceremeyenlere de derhal hesap sorma ve önlem alma yöntemleri oluşturulup, hayata geçirilmelidir. Eğitimin en önemli öznesi olan, en önemli aktörü olan öğretmeni, baştacı eden bir sistem oluşturulmalıdır.

Çünkü çocuklarımızın dünyasında hayranlık uyandıran değişim ve dönüşüm gücüne sahip olma fırsatını ancak bu şekilde vermiş olabiliriz. Öğretmenine saygı duymayan, onu değerli bir varlık olarak görmeyen öğrenciden, eğitim hayatı boyunca istenilen verimi almak asla mümkün olmayacaktır.

Tarihe yön veren büyük liderlerin hayatında, büyük buluş ve başarılara imza atan dahi insanların hayatında dönüm noktası oluşturan ve o insanların hayatında önemli bir yere sahip olan eğitimciler, hocalar vardır.

İnsanlık tarihi boyunca  eğitime önem vermiş milletler eğitimdeki başarılarını, baştacı ettikleri eğitimciler sayesinde elde etmişlerdir. Bu sayede tarihe altın harflerle yazdırdıkları büyük medeniyetlerinin mimarları o baştacı edilen eğitimciler olmuştur.

O halde şimdi yapılacak şey dünyanın en değerli varlıkları olan evlatlarımızı teslim ettiğimiz öğretmenlerimize gereken değeri vermek, eğitimden beklediğimiz hedeflere ulaşmanın ilk ve en önemli adımı olmalıdır. Verilecek değere öğretmenin ihtiyacı olduğu için değil, öğrencinin ihtiyacı olduğu için verilmesi gerektiği asla unutulmamalıdır.

Bu değere layık olmayan öğretmenlere hesap sorma ve gereğini hızlı bir şekilde yerine getirme yöntemleri hayata geçirilmelidir.

Eğitimde istenilen hedefleri gerçekleştirmiş Yeni Türkiye'nin en büyük yatırımı ve gücü başarılı bir eğitim sistemi ile mümkündür. Bunun için biz hazırız.