Sosyal medya
Aile toplumun en önemli ve temel yapı taşı. Toplumların bekası ve neslin devamı için mühim olduğu kadar da elzem bir yapı taşı üstelik. Bir ülkenin geleceğine müdahil olmak istiyorsanız aile yapısıyla oynamanız yeterlidir.
İki yüz yıldır toplumun temel iki dinamiğiyle mücadele eden batılı güçler önce dini ortadan kaldırıp toplumu kendilerine köle edinmek istediler. Halkımızın manevi boyuttaki direnci bunları o fikirlerinde tadilata yöneltti ise de yine de vazgeçmiş sayılmazlar. Dini yönden etkili olamayınca bu sefer aile kurumu üzerinde oyunlar oynamaya başladılar. Geniş aileden çekirdek aileye geçişi teşvik ettiler. Kırsal kesimde tarımsal faaliyetleri sürekli olarak kısarken şehre göçü güzel gösterip insanlarımızın toprakla ve dolayısıyla ailesiyle bağlarını kopartmak istediler.
Şehre göçenler uyum sağlamakta zorlansalar da ikinci, üçüncü kuşak artık şehirliydi ve senede bir iki defa aile büyüklerini, akrabaları ancak görseler de yine de aile bağları onların istediği şekilde kopmuyordu.
Çekirdek aile de istediklerine ulaşmakta tatmin edici sonuç vermeyince bu sefer aileyi de bireyselleştirmeye çabaladılar. Gelişen teknolojinin de katkısıyla bunda oldukça mesafe almış görünüyorlar. Zira özellikle internetin yaygınlaşması ile birlikte hele ki cep telefonlarında kullanımıyla aileler artık yemek ya da çok özel bir durum olmadıkça bir araya gelemez oldular.
Herkesin elinde telefon parmaklar sürekli hareket halinde. Anne babalar ise çocukları ile arkadaş olmak sevdasında. Dinimiz ebeveynlerden arkadaşlık değil anne baba olarak hareket etmelerini isterken onlar kendilerine vazife olmayan arkadaşlığı seçtiler. Kim bilir belki de anne baba olarak sorumluluk almak istemeyip arkadaş olmayı seçtiler oysa çocuklarının arkadaşa değil anne babaya ihtiyaçları vardı. Fakat ne yazık ki anne babaların da elinden telefon düşmeyince doğrusu yapacak pek bir şey kalmıyor hüzün duymanın ve hayıflanmanın dışında. Sürekli terapilerle çocukların internet bağımlılığına çare arayan anne baba elindeki telefonu bir saatliğine bırakabilse ve çocuklarıyla gerçek manada ilişki kurabilse, onunla oturup ortak bazı etkinlikler yapabilse belki çocuk da aile de bu dertten kurtulacaklar ama ah o sosyal medya yok mu insan kopamıyor işte oradan!
Anne babalar çocuklarına örnek olduklarını unutmuş gözüküyorlar. O kadar sosyal medyayla meşguller ki yitip gitmekte olan çocuklarının farkında bile değiller. Derslerinde başarılı ise bir çocuk onlar için tüm dertler bitmiş oluyor. Hele bir de girdiği sınavlarda başarılı oluyorsa değmeyin keyiflerine! Zavallı çocuklar ise bir yanda aile şefkatine muhtaç diğer yanda ev dışında her türlü zararlı faaliyetlerin kol gezdiği bir ortamda yaşam mücadelesi vermekteler.
Anne babalara zor gelecek biliyorum ama şöyle günde bir saat ellerindeki teknolojik aletleri bir kenara bırakıp sadece kitap okuyup çocuklarının gözlerinin içine bakarak sohbet etseler bir müddet sonra o sorun dedikleri şeylerin hepsinin herhangi bir psikoloğa gitmeden bittiğini görecekler. Bu durum hem kendilerini hem de çocuklarını mutlu edecek ama ah o bir saat ne kadar uzun bir zaman değil mi?
MUSTAFA ATILGAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.