Şimdi birlik olma zamanı
Ülkemizde meydana gelen deprem, hepimizi mahvetti. Yaşamaktan utandığımız, insanlarımızın hayatlarını kurtarabilecek çözümlere kavuşamadığımız ve en önemlisi birbirimize bile düşman olduğumuz bir dönem içerisine girdik. Deprem nedeniyle oluşan enkaz görüntülerini paylaşıp, yardım isteyenlerin çağrısına kulaklarımızı kapattık.
Toplanan bağışların nereye gideceğini sorguladık ama insanlığımızı sorgulamaya tenezzül bile etmedik. O parti, bu parti ve seçim kavgası; insanlar enkaz altında can çekişirken bile devam etti. Takımların yaptıkları transferi konuştuk ve her akşam gezmeye başka, başka mekânlarda keyif çatar olduk.
Evet. Biz, biz olmaktan daha öncelerde de uzaklaşmıştık ama bu sefer gerçekten koptuk. Depremi hisseden var mı diye paylaşım atacak kadar ilgi çekmeye çalıştık ama deprem nedeniyle evinden, barkından, mülkünden bunların bir hiç olduğu Dünya’da ömründen olan insanlarımızın deprem nedeniyle nasıl bir çaresizliğe düştüğünü ve mağduriyete mecbur kaldığını göremeyecek kadar kör olduk.
Yazacak o kadar çok sözüm, dile getirecek o kadar çok şikâyetim var ki, nasıl yazacağımı bile bilemeyecek kadar çaresizim. Ben hayatımda bu kadar boş bir dönem hatırlamıyorum. Evet. Ben yaşamaktan gerçekten utanıyorum.
Ama keşke bu duygu herkes yaşayabilse demekten kendimi alıkoyamıyorum. Ben sanırım herkesi kendim gibi zannediyor ve insanlarımız için sadece ben acı çekiyorum. Öyle veya böyle hayat devam ediyor söyleminin gündemi süslediği dönemi yaşarken, sadece depremden korunma duasını ezberledik ama birkaç gün sonra hayatımıza kaldığımız yerden devam ettik.
Şimdi birlik olma zamanı diyorum ancak gördüğüm kadarıyla herkes “bir” yani “tek” olma derdine girmiş durumda. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın söyleminin etkisinde kalarak, yaşama devam eden milyonlarca insanımız var. Oysa bu yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde olurken… Oysa bu yaşadığımız acılar, bir Avrupa ülkesinde olsaydı muhtemel senaryo çok belliydi. RIP yazar en fazla ekran karartırdık. Ama kendi ülkemizde olduğu için, sadece izliyor ve hayat öyle veya böyle devam ediyor diye kendimizi kandırıyoruz.
Meğer biz sadece kendimizi kandırmıyor, insanlarımızı unutuyormuşuz. Rabbim bu zor zamanda elinden ve emeğinden yardımda bulunan herkesten razı olsun. Böyle bir acı değil bir yıl, bin yıl bile bizden uzak olsun. Bu dönemde sağduyulu olmaya ve “birlik” olmaya özen göstermeye gayret etmeyi bilelim. Unutmayalım, Türkiye bir deprem bölgesi, biz ise Türkiye Cumhuriyeti bireyleriyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.