Silahlanma basitleştirilemez
Geçtiğimiz günlerde medya üzerinde uzun soluklu bir araştırma yaptım ve pek çok (silahlı) cinayet ve yaralanma haberine göz gezdirdim. Bu olayların yaşandığı illerin listesini yapıp, üzerinde yoğunlaştım ve ilgili olayın adli sürecini medya ve araştırıp bulduğum kaynaklar üzerinden inceledim.
Ve bu sürecin çeşitli ülkelerde olması durumunda ne gibi yaptırımlar olabileceği hakkında çeşitli örnekler ile kıyas ettim. Elde var sıfır.
Ülke olarak adalete olan inancımızın zayıfladığını düşünüyorum. İnsanların birbirine olan güveninin azalması, komşuluk ve arkadaşlığın ölmesi, trafik maganda sayısının artması, en ufak bir “gülümseme” dahil ne bakıyorsun gibi kavga ateşleyici söylemler gibi pek çok etken adalete olan güvenin sarsılmasında büyük rol oynuyor diye düşünüyorum.
Bence bunun en büyük nedeninin; cezaların caydırıcı olmaması olarak düşünüyorum. Askeri personellerin dahi şahsi “beylik tabancası” silahlanma süreci dâhil uzun ve meşakkatli bir süreç iken, silahlanma basitleştirilemez.
Adam yaralamalarının, cinayetin, mekân basmaların veya çeşitli suçlara teşvik edecek unsurlara karşı, kuvvetli yaptırımlar uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Umarım gelecek süreçte bu ve bunun gibi suç ve suç unsuru teşviklerin ortadan kaldırılması, en azından bir nebze de olsa azaltılması gibi olumlu gelişmeler yaşanması; ülke huzuru için en büyük kolaylık olacaktır.
Gelecek nesillerin güven altında yaşaması, şuan yaşanan neslin güvenli şekilde hayatını sürdürebilmesi adına; güvenli adımlar atılmalıdır. Marketten sakız alır gibi silahlanma oluşmamalı, aksine yasa dışı yollar takip edilerek, ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
Sokakta insanların rahat, rahat gezebilmesi, gece saatlerinde korkusuz şekilde eve gidebilmek veya gezebilmek gibi etkenlere yönelik de kolaylık sağlanması için hızlıca adımların atılması gerekmektedir.
Bir dönem bıçak saldırıları tartışmalara konu olurken, günümüzde yaygın olarak bilinçsiz silahlanma hızlanması tartışmalara konu olmadan direkt olarak çözüm odaklı sürece dahil edilmeli ve insan güvenliği bu kadar kolay, kolay tehlikeye atılmamalıdır.
Sadece yasa dışı yollar değil; sosyal medya, televizyon dizi ve filmleri gibi süreçlerde yakından takip edilmeli ve reyting uğruna insan güvenliği tehlikeye atılmamalıdır. Bu konuda güzel adımların atılacağını ve olumlu sürecin yaşanacağını ümit ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.