Samet CAN

Samet CAN

Seçim gündemi

Seçim gündemi

Siyaset gündemi seçimlerin yaklaşması sebebiyle hayli yoğun. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de sadece seçim dönemlerinde kabaran milliyetçi duygulara, seçimden seçime ülkücülük oynayanlara bol bol rastladık.

Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de ülkücü hareketin değerleri ömürleri boyunca ülkücü hareketle hiçbir alakası olmamış yahut bir dönem için olsa da sonradan savrulup gitmiş bazı kişiler tarafından istismar edilmeye çalışıldı. Ancak diğer seçimlerden farklı olarak bu seçimlerde “kim daha çok ülkücü?” tartışmasını gölgede bırakacak yeni tartışmalar da ortaya çıktı.

Bazı mitinglerde teröristlere selam gönderildi, bazen bebek katilinin lehine sloganlar atıldı bazılarının ise bayrağımızın ismiyle bir alıp veremedikleri vardı. Terör örgütlerine yardım eden belediyelere kayyım atanması birilerini rahatsız ederken yeni bir Çözüm Süreci olup olmayacağı konuşulmaya başlanmıştı bile.

İşte tüm bu konuşulanlar içinde Piyade Uzman Çavuş Mehmet Sevim’in şehadet haberi geldi. Normal zamanlarda 2 dakika gösterilen şehit haberlerine bu çok önemli(!) gündem içinde o bile layık görülmedi. Çoğu kanalda bir altyazıyla geçiştirildi.

Bir altyazıyla geçiştirilen 24 yaşındaki bir vatan evladının şehadet haberi değil, üç beş oy için teröristlerle pazarlık yapmaktan çekinmeyen siyasetçiler olmalıydı. Televizyonlar Selahattin Demirtaş’ı değil Mehmet Sevim’in yazın planladığı evliliğini konuşmalıydı. Twitter’da bir kızı olsa adını Azra koymak istediğini söylemesi ateş olup bütün bu suni gündemi yakmalıydı. Ama olmadı…

Şehidimizin haberini duyduğumda aklıma Süleyman Çobanoğlu'nun pkk tarafından kaçırılan bir uzman çavuşumuz için yazdığı “Amasyalı Uzman Çavuşun Semiz Eşkıyaya Şöyle Bir Baktığıdır” şiiri aklıma geldi. Çobanoğlu’nun dediği gibi “doğrudur felek bugün bizi rüsvay eyledi”. Ama unutulmasın ki gün gelir devran döner… Şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklarda terör örgütleriyle pazarlık yapanlarla da elbet bir gün hesap görülür.

“Türkiye ağır yüktür kemiği çatırdatır

Kırılan kirişleri Dağlıca’da biz tuttuk

Aktütün’de, Eruh’ta, varsıl değil bey değil

İnledik derin derin İstanbul’u uyuttuk”

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR