Kısa süre önce ülkemizi ziyarete gelen Avrupa Birliği Konsey ve komisyon Başkanları geldikleri gibi gitmediler! 

Bu tip üst düzey ziyaretlerde, özellikle Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelerde çok farklı protokol kuralları uygulanır. Bu ülkelerin ziyaretinde, AB Konsey Başkanı devlet başkanı konumunda, AB Komisyon Başkanı da başbakan veya hükümet başkanı konumunda değerlendirilir ona göre protokol uygulanır. 

Türkiye’ de de öyle oldu. Ziyaret gerçekleşmeden evvel iki tarafın protokol sorumluları bir araya gelerek ayrıntıları konuşup, kim nereye oturacaktan tutunda, kim kiminle ne zaman tokalaşacak, sofrada kim nereye, kimin karşısına nasıl oturacağına varıncaya kadar bütün ayrıntılar konuşulur. Ve resmi ziyaret buna göre gerçekleşir. 
Bu ziyarette de böyle oldu. Rutin resmi ziyaret protokolü uygulandı. Hatta Dış İşleri Bakanımızın açıklamalarına göre, karşı tarafın isteklerine uygun bir protokol hazırlandı.  

Avrupa Birliğinin üst düzey yetkililerinin ziyareti sırada, gümrük birliği güncellemesinden, mülteciler konusuna, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinden, ticaret ve turizme varıncaya kadar birçok önemli konu konuşularak yol haritası belirlendi. 
Ancak,  

Bütün bu önemli konuların gündeme gelmesi, tartışılması beklenirken, İtalya Başbakanı yani atanmış Başbakan, seçilmiş ve defalarca halkın iradesi ile göreve gelen Cumhurbaşkanımıza, (protokolde yaşanan ve bizden kaynaklanmayan, kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan oluşan “Koltuk krizi”nden dolayı) “Diktatör” çıkışında bulundu. Üstelik AB Konsey Başkanı bu olayda Türkiye’nin hiçbir kabahati, suçu yok demesine rağmen.  
Bu hadsiz, kendini bilmez şahıs, kendi utanç verici tarihlerinden bihaber, bizim Cumhurbaşkanımıza laf etme terbiyesizliğinde bulundu. Üstelik hem “diktatör” diyor hem de işbirliği yapmak için ihtiyaç var diyor. Bu kadar ikiyüzlü, kendini bilmez bir adamın İtalya Başbakanı olması, İtalyan Halkı için çok büyük bir utanç ve talihsizliktir.  
Adama sordular, “diktatör dediğiniz bir Cumhurbaşkanı ve size göre demokratik olmayan bir ülke ile neden işbirliğine ihtiyaç duyuyorsunuz?” diye. Tabi sus-pus. Bu ikiyüzlülüğün daniskası değil de nedir? 

Aslında asıl mesele “Koltuk Krizi” değil, Avrupa Birliği içindeki ülkelerin birbirleri ile olan sürtüşmelerinin bir sonucu. Yani Türkiye üzerinden birbirlerine “giydirme” yapıyorlar. Örneğin, Konsey Başkanı taraftarı olan Fransa basını Türkiye’yi haklı görüyor, Komisyon Başkanı taraftarı olan Alman Basını Türkiye’yi haksız buluyor.  

Bu arada İtalyan Başbakanına Mussolina’yı hatırlatmak gerekiyor. Veya İtalya Tarihini. Kuzey Afrika da özellikle Libya’da yaptıkları katliamlara bir baksınlar. Bir de Türk Tarihine baksınlar bakalım, şan, şeref, onur ve insani değerlerden başka ne görecekler? 

İtalyan Başbakanı hangi kafayı yaşıyor bilmiyoruz ama Türk-İtalyan ilişkilerinin son derece iyi olduğu bir dönemde bu asla kabul edilemez hadsizlik, birilerinin Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan yakınlaşmasından son derece rahatsız, huzursuz olduğu da bir gerçek.  

İtalya Başbakanına hatırlatmak isteriz, Türkiye ile yapmış olduğunuz anlaşmalar ile Libya‘da, Doğu Akdeniz’de kendinize bir yer bulabildiniz. Salgın döneminde İtalya’ya ilk uzanan el Türkiye’nin eli olmuştur. O eli dostça sıkmak yerine terslemenin elbet bir karşılığı olacaktır. 

Türkiye’nin gücünü küçümseyen bu kendini bilmez adam, Türkiye’nin son dönemde bulunduğu coğrafyalardaki uluslar arası başarılara bakmasını tavsiye ediyoruz. Kime ne dediğinin mutlaka farkına varmalıdır.  
Başta İtalya’nın ikiyüzlü Başbakanı olmak üzere Avrupa Birliğini uyarıyoruz! 

Kendi iç çekişmelerinize Türkiye’yi kesinlikle alet etmeyin. Unutmayın ki Türkiye sizin “Veli Nimetinizdir” Avrupa’nın korunması Türkiye’den geçer. Bunu her biriniz yok iyi biliyorsunuz. Bizim sabrımızı ne deneyin ne de zorlayın.  
Son sözümüzü ikiyüzlü Başbakana söylüyoruz! 

Sayın Başbakan, aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz?  
Mutlaka tarihi katliamlarla ve diktatörlüklerle dolu bir ülkeyi yönetmeye çalışan, dedeleri diktatör olan ikiyüzlü bir adam görüyorsunuz, değil mi? 

Bu vesile ile, Mübarek Ramazanınızı en derin kalbi muhabbetlerimle kutlar, size, ailenize, sevdiklerinize, milletimize, İslam Alemine, Tük Dünyasına hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.  

            İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı 
                Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı