Sana minnettarız
Tarih 27 Mayıs 1994 ü gösteriyordu.
Talih artık o kadim milletin yüzüne gülmeye başlamıştı.
Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir belediye seçimlerinden birinci parti olarak çıkmıştı.
Payitaht şehri İstanbul´da bir deprem etkisi oluşturan bu sarsıntı, devletin damarlarına çöreklenmiş bütün insanların sonu olacaktı.
Zenginler için cazibe merkezi halini alan İstanbul artık her kesimden insanı kucaklayan bir hal almış, Halkın adamı hakka olan inancıyla emin adımlarla yürüyordu.
81 İl, 955 İlçede bulunan bütün belediye başkanları İstanbul´daki başkandan bahsediyorlardı.
Suların akmadığı musluklar akmaya başlamış, kokuşmuş sokaklar pisliklerinden arındırılmış, ulaşım alanında büyük hizmetler ilk bir buçuk yıl içerisinde verilmeye başlanmıştı.
Recep Tayyip Erdoğan´ın Başkanlığı yeni olan bir şey değildi. 1994 Yılından bu yana, bu memleketin menfaatini isteyen herkes, Recep Tayyip Erdoğan´ın başkan olsa nidalarını dilden dile, dalga dalga hissetmeye başlamıştı.
Allah o koca yüreği gönüllerde hoş kıldı . 94 yıllık cumhuriyet tarihinde istenilen İmanlı ( hatipli) lider nihayet çıkageldi ....
Ama görünen oydu ki bu iş o kadar da kolay olmayacaktı.
Süregelen askeri vesayetin cuntası Türk Silahlı Kuvvetlerini başka bir devlet olarak göstermeye yetiyordu.
Bir gazete manşetiyle hükümeti devirme geleneği devam ediyor, Ekmeğin fiyatını bilmeyen lejyonerler halkı acımasızca eziyordu.
...ve sonrasında Şubat soğukları!
Halkın hizmetkârı olanlar, şeytanın uşakları tarafından kıyıma uğramış, Şubat soğuğunda Merhum Necmettin Erbakan´ın partisi birinci parti olmasına rağmen kapatılmıştı.
Şeytanın uşakları görevini yapmış, hak diyen diller susturulmuştu…
Devlet yönetmeyi Ankara ve İstanbul´dan ibaret görenler, Siirt´teki gür ses ile irkilmişti.
EVET o gün ;
Ruhundan, kalbindeki hisle, memleketine, insanına duyulan aşk ile :
Minareler süngü, kubbeler miğfer
Camiler kışlamız , müminler asker....
Hiçbir şey beni sindiremez, gökler yerler açılsa... Diyen biri haykırıyordu!
EVET; bu yalnız başına bir şiir değil bir işaret, bir yol haritasıydı.
Okuyansa alelade biri değildi; duruşu, ciddiyeti korkutuyor,ürkütüyordu vatan hainlerini...
Bu vakur duruş yeniden doğuşun ayak sesleriydi!
Mahpusa attılar sinmedi, çünkü dava ulu ,aydınlığa ulaşmak ( ulaştırmak ) için meşakkatli yollardan geçmek gerekti .
EVET, o gün
Bin bir meşakkatle, emekle, yürekle ekilen fidanlar bugün meyveye durdu.
Vesayet nihayet sona erdi,
Darbeci zihniyet tarihin çöplüğüne atıldı,
Sivil iradenin, halkımın, İmanlı gencimin, beli bükülmüş dedemin, nene hatunun zaferidir bugün,
Maraşlı sütçü imamın ahtıdır bugün...
EVET
AK Parti ile birlikte devlet kurumlarında başörtüsü yasağı kalktı.
nihayet bacılarımız, kızlarımız başörtülü okuyabiliyor, mesleğini icra edebiliyor (çok şükür)
Karanlığa Nur doğdu artık,
bu bir yeniden doğuş!
Sesler duymaktayım, davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin.
Mehmedim, Ayşe´m, Zeynep´im sevinin...
Sevinin çünkü bugün başlar yüksekte.
EVET ;
Sanmayın bu tekerlek kalır tümsekte
Yarın elbet bizimdir ,elbet bizimdir
Gün doğmuş gün batmış ,ebet bizimdir
EVET ;
16 yıllık emeğin mücadelenin zaferidir bugün.
Çelik gibi iman dolu göğüslerin su gibi berrak zihinlerin ok gibi hedefe kilitlenmiş kararlı iradelerin zaferidir bugün.
Bize kalansa ötelemeden, hakkı sahibine teslim edip bu milletin ona minnettar olduğunu dile getirmektir.
Bize kalansa sırf bu millet için verdiğin mücadeleden dolayı sana minnetimizi ödemeyeceğiz...
MİLLET RECEP TAYYİP ERDOĞANA DUYDUĞU MİNNETİNDEN DOLAYI EVET DİYECEK...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.