Yüzyıllardır Türk-İslam coğrafyasına baktığımızda, ateş, kan, gözyaşı, acı, zulüm, katliamlar ve yüzyıllar  süren savaşlar eksik olmamıştır.

            Şanlı Tarihimize adları altın harflerle yazılan, sayısız milli kahramanların çıktığı  bu savaşların adını net koymamız lazım . HAÇ ve HİLAL’İN savaşı.

            Hadis çok açık ve nettir. “Siz onlardan olmadığınız müddetçe onlar sizden asla olmazlar”

              İnsanlık tarihine baktığımızda bu  "GÜÇ",  Haç'ın eline geçtiği anlarda insanlık tarihinin, "Utanç Tablolarını" görürüz. Örnek mi istiyorsunuz? Buyurun haçlı seferlerine bakın. Avrupa’daki Yüzyıl Savaşlarına bakın. Zamanımızda dünyadaki mazlum milletlerin çektiği acıya bakın.

             GÜÇ Hilal'in eline geçtiğinde, "Adalet,  Barış, Özgürlük ve Sevgi Tablolarını" görürüz. Örnek mi istiyorsunuz? Tek bir örnek bile her şeyi anlatmaya yeter; "Kardinal külahı görmektense, Osmanlı Sarığı görmeyi yeğleriz"

            Ve tarih, tarihçiler tarafından ideolojilerin savaşı olarak tarif edilir.

            Burada öne çıkan iki unsur var;

            1- Hilal – Haç'ın ideolojik kavgası, 2- Güç Savaşı.

            İdeolojik anlamda,  Hilal’in aslıda belli, kaynağı da belli,  özü de belli, sözü de belli. Özetle Kur’an ve Sünnetin hükümleridir.  Yani Kuran-ı Kerimde zikredilen Allah katında tek din İslamdır. Kısaca, Tevhit inancıdır. (Tevhit: Allah'ın varlığına, birliğine, tüm yetkin niteliklerin kendisinde toplandığına, eşi ve benzeri bulunmadığına inanmaktır. Bu inancı açıklayan Lâ İlâhe İllallah cümlesine kelime-i tevhit denir ve sık sık tekrarlanır. Tevhide inanan kişi mümin ve muvahhit adını alır.) Tevhidin özü;  doğruluktan, dürüstlükten ayrılma, kul hakkı  yeme, yetimin mazlumun hakkını gözet, haramlardan ve günahlardan uzak dur, çalış ilim irfan sahibi ol, Allah'ı ve Peygamberi hak bil...

            Peki Haç’ın ideolojisi,  aslı astarı nedir? Hristiyanlık mı? Böyle bir din var mı? Varsa adını kim koydu?  Kuran-ı Kerimde, "Ehli Kitap" diye geçer. Kitap gönderilenler, Hz. Musa (a.s.)'a: Tevrat,  Hz.Davut (a.s.)'a: Zebur, Hz.Isa (a.s.)'a: İncil,     Hz. Muhammed (s.a.v.)'e: Kuranı Kerim gönderilmiştir.

         Bu peygamberlerin hepsi, "TEVHİD" inancını tebliğ etmişlerdir. Ve ilahi kitaplardır.

            Peki  Hz. İsa dan 50 yıl sonra doğan ve adına Hıristiyanlık denilen  din mi ilahi din ?  Kaynağı İncil mi? Peki hangi İncil? Allah (C.C) ın gönderdiği İncil mi? Bu günkü İncil mi? Bu günkü İncili  kim yazdı? Ne  zaman yazıldı? Nerede yazıldı ? Neler diyor? Neden Barnabas  İncilinden söz edilmez.?  Keza  Tevrat, veya Zebur orijinal mi? Allah'ın gönderdiği ilahi kitaplar mı? Bozulmuş, yozlaşmış kitaplar mı?

            Yalanlar üzerine kurulan ve adına Yahudilik, Hıristiyanlık denilen  dinler.

            Peki Haç’ın temsil ettiği medeniyetin kaynağı ne? Judeo-Grek Yunan Kültür ve Medeniyetimi? Peki Yunan diye bir millet mi var? Yoksa İon halklarımı var? (Yani, Helen, Rum, Trek, Grek, Makedon vs. çoğaltabiliriz.) Yunan Medeniyeti diye bir medeniyet var mı?  Kaynağı Yunan mitolojisi mi? Peki Yunan mitolojisi Babil ve Kaf dağı masallarından mı ibaret? Mısır tanrıları  Yunan Mitolojisi diye mi sunuluyor? 

            Yalanlar , hayaller üzerine kurulan bir medeniyet.!

            Yine öğünerek anlatılan olimpiyatlar ilk Atina damı yapıldı?  Yoksa Hatay damı? Aristo'nun felsefe okulu Atina' damı, Antalya Serik temi? Eflatun Atina' lımı, yoksa Çanakkaleli mi? Devlet isimli kitabı Atina kütüphanelerin demi kayıtlı  ? Yoksa Urfa Harran da tıp ve astronomi mektebinin kütüphanesinde mi? Bu kitap Yunanca danmı çevrildi? Yoksa Arapçadan mı?

             Gerçekle alakası olmayan hayaller ve  yalanlar üzerine kurulu bir kültür.

            Batı Medeniyetinin kökeni olan Yunan Medeniyeti bir gasp ve intikal medeniyetimidir? Sorgulayalım. Batının sembollerine baktığımızda, markaları, uydurma Yunan Mitolojisi ile ilgili olduğunu görürüz . Örneğin, Mercedes, Apollon,  Hermes  vs. Ve tarihleri  Mitolojik tanrıların hayali hikayelerinden oluşur. Ve en son Noel baba diye bir efsane uydurduklarını görürüz.  

            Yalanlar hayaller üzerine kurulu bir tarih...

            Bütün bu soruların cevabını bulduğunuzda, aynı zamanda şu gerçeği de görmüş oluyoruz.

            Batı, yalancılıkta, sahtekarlıkta, uydurmada  sınır tanımıyor. Kendi insanını da, dünyayı da kandırıyorlar.  Dün olduğu gibi bugün de , dünyanın en kanlı saltanatını, en büyük yağmasını gerçekleştiriyorlar. Dünyanın en büyük servetine sahip oluyorlar. Çünkü kandan besleniyorlar. Bakın Vatikan'ın dünya ülkeleri üzerindeki  sahip oldukları topraklara,  altın rezervlerine  . Dünya servetinin kaç ailenin elinde olduğuna bakın.

            Büyük oyunu, büyük komployu net bir şekilde göreceksiniz.

            Ve biz… bu oyunu, bu komployu  bileceğiz,  göreceğiz,  anlayacağız  ona göre,  bir yol haritası belirleyip oyunlarını başlarına geçireceğiz.  

            Bu sahtekarlıkları, bu yalanları, bu iki yüzlülükleri ancak ve ancak, yer yüzünde sadece ve sadece Türkiye ve Türk Milleti bozabilir.

             Çünkü bizim her şeyimiz gerçek. Ne tarihinimizde, ne de kültür ve medeniyetimizde tek bir yalan, tek bir riyaya  tek bir zulme rastlayamazsınız. 

            Allahın Resulü tarafından övülmüş bir Milletiz.  Bu görev, sadece Türk ve İslam Aleminin  değil  insanlığın da  umudu haline gelmiş Türk Milletinindir.

            15 Temmuzda oyunların en büyüğünü bozduk. Sonrasında yalanlarını, sahtekarlıklarını yüzlerine tokat gibi çarptık.  Suriye'ye girerek oyunlarını bozmaya devam ediyoruz.

            Başını ezmeye geldikleri Türklerin, kendi başlarının ezileceği korkusunu yaşıyorlar.

            Yalanlar ve hayaller üzerine kurulan batı,  Hilal’in nuru karşısında yıkılmaya mahkumdur.             Allahın izniyle kaçınılmaz son yakındır.

            Yeter ki biz, Hilalin gölgesinden ayrılmayalım. O’nun verdiği  mesajları iyi okuyup  iyi anlayalım, hayat haline getirelim. Tek Devletimiz,Tek Bayrağımız,  Tek Vatanımız  ve Tek Millet olduğumuzu unutmayalım.  Kurdukları  oyunlarını, kurdukları tezgahlarını başlarına geçirmemiz  yakındır.

            Unutmayalım, mazlum milletlerin umudu olduğumuzu,

            Unutmayalım, zalimin zulmüne son verecek tek güç olduğumuzu,

            Unutmayalım insanlığın bizi büyük bir umutla beklediğini…

            Haydi Türkiye'm,  Allah'ın vaaddettiği zafer yakındır.

            ZAFER HAKKIN VE HAKKA İNANANLARINDIR.

İsmet TAŞ

İç Anadolu Birliği Genel Başkanı