Bilal Şahan

Bilal Şahan

SAĞLIKTAKİ DÖVÜŞÜM

SAĞLIKTAKİ DÖVÜŞÜM

Tam yerine denk geldi; manzara koymak yerine yaşadığımızı anlatalım. Arkadaşımın eczanesinde oturmuş ikram edilen çayı yudumlarken içeriye aile hekimine “ilacını yazdırmış” bir hasta girdi.
Eczane teknikeri reçeteyi girdi ve ardından acı haberi hastaya verdi: “İlaç elinizde bitmemiş, SGK ödemiyor..”
Hasta “ilacım bitti, yalan mı söylüyorum” diyor, kendisine yapılan açıklamaları dinlemiyordu. İyice sinirlendi, dışarı çıktı gitti. Bir müddet sonra tekrar geldi. Doktoruna gidip şikayetçi olmuş. Doktor da “eczanene git aranızda halledin” demiş. 
Hasta ile eczacı 15 liralık ilacın çaresini aradılar tam 40 dakika. Hasta para vermek istemiyor. Eczacı da haklı olarak soruyor: “Sen ödemiyorsun, SGK ödemiyor, ilacın ücretini ben mi vereyim?”
Hastadan adamı dumur eden cevap geliyor: “Senin de ödemeni istemiyorum…”
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın Türkiye’de Sağlık Stratejileri ve Harcamalar konulu raporuna göre sağlıkta dönüşümün faturası vatandaşa çıkıyormuş. Başlık da enteresan! “Sağlık için eller cebe.”
SGK her geçen gün artan sağlık maliyetlerini azaltma derdinde ise, halk kendinden para çıkmaması için proje üretiyorsa bu maliyetleri kim üstlenecek?
Raporun  direkt söylemediği şey şu: Sağlık sistemi sağlıksız.
Hemen eski günleri önümüze koyup “nereden nereye” edebiyatı yapmayın.
2009'da 245.9 milyon olan hastaneye başvuru sayısı 2013'te 421 milyona yükselmiş. 2014 yılı sonunda  bu rakamın 450 milyonu bulacağı tahmin ediliyorsa…
“77 milyon nüfuslu Türkiye’de, hastalar bir yılda tedavi için 90 milyon kez acil servislere gidiyorsa…“
Vatandaşın cüzdanından 2009 yılında 8.1 milyar lira çıkarken, 2013’te rakam 13.2 milyar liraya ulaşıyor,  2014 yılında ise 15 milyar lirayı bulması bekleniyorsa… 
Sağlık sektöründeki herkes şapkasını önüne alıp düşünmeli.
Ya halkımız hastalık hastası, ya doktorlarımız teşhis ve tedavide yetersiz, ya verilen ilaçlar işe yaramıyor…
SGK,  ilaç işine bir el atacaktı. Eşdeğer ilaçlardan klinik araştırma istenebileceğini dair bir yönerge hazırladı ama Sağlık Bakanlığı mahkemeye koştu. “İlaç ruhsatını ben veriyorum, yetkim elden gidiyor” diye. Kurum bana göre haklı. Aynı firmanın aynı etken maddeli iki ayrı muadil ilacı olur mu? Olur. Suyunun suyu gibi bir  şey.
Tüketici derneklerine, hasta hakları savunucuları bu konuyu gündemlerine alsınlar.
Sağlık Bakanlığı ile SGK arasındaki görünmeyen, gün yüzüne tam çıkmayan rekabet ve anlaşmazlıklar öncelikle ortadan kalkması gerekiyor. Bir yılı aşkın önce yazdığım “ASM’ler bedava ise bu neyin parası? (http://www.habervaktim.com/yazar/60365/asmler-bedava-ise-bu-neyin-parasi.html)  başlıklı yazımdaki çelişki hala devam ediyor.
Açığı her gün artan SGK’nın bürokratlarına bir tüyo vereyim. Eczaneler, muayene ücretlerini e-reçete sisteminde olduğu gibi anında görüp tahsil edebilsinler. Birikmiş muayene ücretlerine de çözüm bulunursa Kuruma para girişi olur.
“Vatandaşın cebinden para çıkıyor” serzenişlerine karşıyım. Makul ölçülerde olmak kaydı şartıyla sağlık için pamuk eller cebe girmeli. Her gün sigaraya 10 lira verenden para istememek hak değil. Biri çıkar da “yolunu buldurulanlara giden paralar bize, tedavilerimize gelsin” cevabı verirse “Allah, hastalarımıza bugünlerini aratmasın, SGK’ya güç kuvvet versin ” demekten öteye  de sözüm olmaz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR