Bu da oldu… Sonunda bunu da gördük gerçekten. Gencecik bir çocuk futboldan nasıl soğutulur, nasıl rencide edilir? Örneğiyle görmüş olduk. Bugünkü yazımda Semih Kılıçsoy’un apar topar milli takımdan Ümit Milli takıma gönderilmesini ele alacağım.

Yapılan o kadar yanlış, o kadar saçma ki… Sözlerime nasıl başlayacağımı, nasıl sonlandıracağımı bilmiyorum. Semih, ülke futbolunun geleceği için büyük bir figür olabilir. Beşiktaş’ta ortaya koyduğu performans, armaya verdiği değer ve amatör ruhuyla oyuna girdiği ilk andan itibaren hepimizin dikkatini çekti. Üstüne bir de skorerlik ekleyince dünyaca izlenen bir oyuncu oldu. Bugün büyük liglerin transfer listesinde yer alan genç isimlerden birisi oldu. Ancak biz ne yaptık? Gencecik bir çocuğun içindeki umudu, sevinci ve futbol aşkını sönme aşamasına getirdik. Çocuk ümit milli takımda 2 gol attı ve bu gollere sevinemedi bile. Kim istedi de Semih kadrodan çıkarıldı? Kadroya alınan Enes Ünal’dan, Yunus Akgün’den ne eksiği var Semih’in? Bence bu soruların Montella tarafından açık açık cevaplanması gerekiyor. Gençlerimizin içindeki futbol sevgisini böyle bitirmememiz gerekiyor. Umarım futbola daha saygı duyduğumuz, dış etmenlerin futbolu etkilemediği dönemleri görürüz. Pek umudum yok ama…