RAMAZAN'DA KÜLTÜR MÜSLÜMANLIĞI
Ramazan, “Kültür Müslümanlığı”nın daha bolca sergilendiği bir iklimdir.
Kültür Müslümanı ne demektir?
İslamiyet’in içerisine doğmuş, Müslüman bir ortamda veya ailede büyümüş, ailesinin kültürüne göre görgüsüne göre çevresinden duyduğu kadarı ile Müslümanlığı bilen ve yaşayan ve bunun kendisine yeterli olduğu kanaatine sahip olan, bazı şeyleri kültürü gereği yaptığını değil de dini gereği yaptığını zannedecek derecede dini bilgisi zayıf olan kişi diyebilirim.
Din toplumsal bir olgu olduğu gibi, aslında bireysel bir olgudur.
Bir dini inancı olan bireyler o toplumsal yapıyı oluştururlar.
Ve dinde zorlama yoktur. Herkes Allah’a istediği ölçüde yönelebilir.
Bu tercih bireyin kendisine aittir. Kültür Müslümanlığı olarak, yetiştiğimiz kültür ortamından aldığımız şeyleri yeterli gördüğümüz için, bugün sadece Türkiye değil, bütün âlem-i İslam böyle yarım yamalak, nazarî Müslümanlığın derbederliği içinde bocalayıp duruyor.
Ramazan’nı, bireysel ve toplumsal ölçekte “ibadet ve Allah’a yakınlaşmayı olarak değerlendirelim.
Bunun için iç alemimizi Allah’a yönlendirelim, Kur’an’a daha fazla sarılalım. Rasulullah’a ümmet olma bilincini daha bir kuvvetle içselleştirip amelimize aktaralım; bireysel ve içtimai ölçekte hayatımızı Kur’an ve Sünnet üzere revize edip yenileyelim.
İndirdiğimiz hatimler dilimizden öteye geçsin ve Kur’an’ın bize verdiği mesajın ne olduğunu idrak edelim.
Okuduğumuz ayetlerde Allah’ın biz kullarından neler istediğini, Kur’an ayetlerine göre nasıl bir hayatı kuşanmamız gerektiğini, ‘vahyin çizgisi’nin ne olduğunu araştıralım; böylece dillerimizde terennüm eden Kur’an gönüllerimize insin, bilincimize yerleşsin, amellerimize biçim ve yön versin, hayatımıza rehber olsun.
Orucu modern hayatın gereklerine ve gidişatına uydurmayalım. Oruç tutmak, iftar ve sahur sofraları, “oruç”a ilişkin söylem ve eylemlerimiz kalbe, gönle, inanç derinliklerine insin; imaja, vitrine, gösterişe ve teşhirciliğe dayanır olmaktan çıksın. ‘Genel âdet’ olmaktan çıkararak ‘Oruç İbadeti’nin hakkını verelim.
Ağzımız oruçluyken gıybetten, dedikodudan, iftiradan, yalandan, dünyevi gerekçelerle kin ve düşmanlıktan uzaklaşarak; ‘mümin kardeşlerimizin etlerini’ yemeyelim.
Ramazan ayının şuuruna varalım sadece aç kalmak olarak görmeyelim orucu tüm uzuvlarımızla gerçekten oruç tutalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.