Patlamalar saldırıları meşrulaştırmaz
Suruç'ta Patlayan bomba, HDP’nin Barış adı altında istediği oy amacına hizmet etti ve HDP 7 Haziran’da barajı geçerek Meclise girdi.
HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ‘ın daha sonra ki dönemlerde ”Sırtımızı YDG-PYD-JPG’ye dayıyoruz.” sözlerini de unutmamalıyız.
Ankara Patlaması sonrası olayı sadece PKK olarak görmek ise tamamen bataklığı görmemek demektir!
Zira PKK ve bildiğimiz üzere PKK’nın Suriye kolu PYD, hali hazırda ABD, İngiliz, Alman, İran, İsrail ve en son Ankara'da patlama dönemlerde Rus ajanlarla kaynıyor.
Haliyle belki Ruslar ile ilişkilendirilmese bile diğer Ülkelerin taşeronluğunu yapan PYD-PKK’nın ajanları ile birlikte hareket ettiğini görmemek kaba tabir ile Aptallık olur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara‘da patlatılacak bombalar Türkiye Cumhuriyeti’ni aciz gösterme amacından başka bir şey değildir.
Paris’teki Charlie Hebdo katliamı sonrası Fransa Hükümeti aciz mi kalmıştır diye sormak isterim. Aksine Fransız Hükümeti teröre karşı çok daha sert yaptırımlarla harekete geçmiştir. Haliyle Türkiye Cumhuriyeti de bu olaylar sonrası daha sert tedbirler almalı.
Nede olsa Terörist PKK’nın seçimlerden dolayı HDP’yi desteklemek adına 1 Kasım seçimleri için tek taraflı silahları gömeceğini söyleniyor!
Peki ya 2 Kasım’da HDP Meclise giremezse ya da girse bile toparlanmak için bu manevrayı yapan PKK’nın bu manevralarını tarihte çok gördüğümüzü hatırlatmak isterim.
PKK tarafından Diyarbakır’da 3 yaşındaki çocuğu ve eşinin gözleri önünde polis memurumuz şehit ediliyor ve halen barış diyebilen insanlar var.
Patlamaların ardından inadına barış diyen ama saldırıların ardından bir kere bile PKK’yı kınamayanların barışına ne kadar inanılabilir.
Sırtını PKK’ya dayayanlar barıştan bahsedince komik duruyor ve inandırıcı gelmiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.