2017-2018 eğitim-öğretim yılı Pazartesi başlıyor.
17 milyondan fazla öğrenci ders başı yapacak. 1 milyondan fazla öğretmen derse başlayacak.
Haliyle binlerce servis aracı trafiğe çıkacak.
Özellikle Ankara gibi büyükşehirlerde zaten sıkışık olan trafik daha da artacak.
Okulların açılmasına sayılı günler kala, çarşı pazarda, kırtasiyelerde büyük bir hareketlilik yaşanıyor.
İlk kez okula başlayacak öğrenciler ve aileleri daha bir heyecanlı, telaşlı. 
İnşallah onlar da zamanla alışacak okul hayatına.

Bu yıl da öğrenciler sınıflarına girdiğinde, sıralara oturduğunda kitapları önlerinde hazır halde olacak. Okullar eskiye nazaran daha kaliteli, kullanılabilir hale geldi. Yenilenmiş, bakımları yapılmış eksikleri giderilmiş durumda. Belediyeler de kendi sınırlarındaki okullara destekleri sağlıyorlar.  Sınıflardaki öğrenci sayısı daha aza indirilmiş durumda. Yeni yeni okullar yapıldı, çok sayıda inşaatı devam eden okul var. Eğitim seviyesi iyi durumda ama açıklar da hızlı bir şekilde halledilmeli, en öncelik okullardaki öğretmen açığı. Velilerin en muzdarip olduğu konu bu olsa gerek. Güvenlik sorunu, okul etrafında okulla alakası olmayan şahıslar, bunların çözümü öncelikli konulardır.
***
Tabi başka sorunlar da yok değil. 

Okulların açılması öğrencilerde bir heyecan oluşturuyorsa, anne babalarda aynı zamanda bir telaş, bir korku oluşturuyor. 
Kurban bayramından yeni çıkılmış, şimdi de okullar açılıyor. Bu durum gelir seviyesi orta ve düşük aileleri kara kara düşündürüyor.

Devlet her ne kadar kitapları ücretsiz dağıtsa da, diğer masraflar azımsanmayacak rakamları buluyor. 
Tatil, kurban bayramı derken okulların açılmasıyla harcamalar hat safhaya çıkmış oluyor. 
Çarsı pazar okul öncesi ateş pahası, kim ne tuttura bilirse okul elbiseleri kara borsa gibi.
Okul formaları her yıl olduğu gibi yine okullardan okula değişebiliyor ve bunlar tek elden satılıyor bu da maliyet artışına sebep oluyor.

Okul kıyafetlerinin belirli ticari kuruluşlara verilmesi bu yöndeki şaibeleri ve şikayetleri zirveye taşımış durumda. Bir öğrencinim forması 165 TL’den başlıyor. Kıyafet, ayakkabı, çanta ve kırtasiye masrafları dahil edildiğinde yeni eğitim öğretim başlangıcı ortalama bir aileye minimum 370 liraya patlıyor. Bitiyor mu bunlarla? Elbette hayır. Dönem içinde daha ne masraflar çıkıyor. Hele bir de servise vermek gerekiyorsa çocuğu. Yandı aile. Servis ücretleri 200’lü rakamlardan başlıyor. Bu yıl Ankara’da servis ücretleri yüzde 11 artmış durumda.
Bir de servisçi kavgaları, öğrencilerin serviste unutulması vakaları var ki, tümden tüyleri diken diken ediyor; aileleri ürkütüyor. 

Ayrıca okul kıyafetleri belli mağazalarda satılıyor, okulla anlaşmış, tek fiyat işine gelirse. Bu işler de okullardan kaynaklanıyor; firmalarla “okula ne kadar bağış yapacaksın, okulun hangi ihtiyacını göreceksin” yollu kirli pazarlıklar yapıldığı, kişilerin, firmaların kim olduğuna bakılmaksızın ihaleler verildiği konuşuluyor her ortamda. 
Velinin cebini düşünen yok, ne şartlarda alacağı önemli değil. İki çocuğu okula giden bir ailenin 800 TL gibi bir okul masrafı var. Kırtasiye malzemeleri geçen yıla göre bayağı artmış durumda. 200 TL kırtasiye, 165 TL forması, 35 TL çantası… Etti size 400 TL. 

Geçen gün bir mağazada gördüm “okul kıyafetleri tek fiyattır taksitte yüzde beş komisyon alınır” tabelası asılıydı. 
Dar gelirli insanlarda nakit para mı var ki kredi kartına komisyon alıyorsun, insafsız? 
Devletin kitap işinde olduğu gibi bu kıyafet ve servis konusunda da vatandaşın lehine bir formül geliştirmesi şart. 
2017-2018 Eğitim-Öğretim yılı, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenlerimize, velilerimize ve eğitim camiasına hayırlı olsun.