Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Ocu, şucu, bucu

Ocu, şucu, bucu

İşsizlik son 10 yılın en yüksek seviyelerinde. Döviz aldı başını gidiyor. Ekonomi düzelir mi diye beklerken, her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Vatandaş dertli. Esnafa ise bir dokun bin ah işit. Genç işsizlik oranı yüzde 26,7’lere kadar çıkmış durumda. Genç nesil, yıllarca okumuş, çaba göstermiş, emek vermiş fakat buna karşılık ellerinde sahip çıkabilecekleri bir işe dahi kavuşamamış durumda.

Tüm bu olan bitene rağmen siyasilerin tek derdi İstanbul’da yenilenen seçimler. Milletin halini ne soran var ne düşünen. Herkes “fakir edebiyatı” yaparak oy kapma peşinde. Fakir edebiyatı diyorum çünkü siyasetçiler halkın ekonomik durumu üzerinden rant elde ediyor. Milyon avroluk arabalara binen, her öğününde envaiçeşit tarzda yiyecek içecekler tüketen, kolundaki saati, üstündeki kıyafeti on binlerce lira eden siyasetçiler halen halktan olduğunu, halkı anladıklarını iddia ederek halkın duygularını alenen sömürüyor. Halkı bu duruma düşüren de bizzat kendileri. Halkın içinde bulunduğu ekonomik durumdan tek çıkar sağlayan da yine aynı siyasiler. Herkes birbirini suçluyor. Peki çözüm üreten var mı? Yok. Biz ise birbirimizi yemekle meşgulüz. Ocu, şucu, bucu diye diye aramıza kalın bir set örüyoruz.

***

Siyasette yıllardır aynı yüzler karşımızda. Buna rağmen ülkenin sorunları giderek azalacağı yerde aksine artar duruma geldi. Bu da içinde bulunduğumuz siyaset angajmanını değişime zorluyor. Kamplaştırıcı ve ötekileştirici söylemler artık oy kazandırmıyor, aksine kaybettiriyor. Nefret ve tehdit söylemleri insanları rahatsız ediyor. Halk nezdinde karşılık bulan siyaset dili değişim içerisinde. Halk ayrıştırıcı dil yerine birleştirici ve kapsayıcı üslüb istiyor. Ötekileştirilmek, kutuplaştırılmak, ayrıştırılmak istemiyor. Buna rağmen siyasi görüşünden dolayı insanlar fişleniyor, yadırganıyor, ayıplanıyor. Her yerde “82 milyon birlik ve beraberlik içinde” vurgusu yapılıyor ama bu sadece sözde kalıyor. İş icraata geldiğinde ise iş yine ocu, şucu, bucuya gidiyor. Anlayacağınız siyasiler yine sınıfta kalıyor.

Şaka gibi

Hal böyle olunca da asgari ücretlilere her gün simit yerseniz para artırırsınız diyen siyasetçiler ortaya çıkıyor. Farklı siyasi partileri destekliyor diye birbirlerini hain olarak gören insanlar türüyor. Siyasi görüşünü paylaştı diye başkanı olduğu şehirde sanatçılara sahne vermeyeceğini söyleyen belediye başkanları ortaya çıkıyor. Kim memleketin hayrı için iki laf etse ya yandaş, ya hain damgası yiyiyor. Hepsi bu memlekette oluyor.  Zihniyet hep aynı. Ya bizdensin ya bizden. Alternatifi ? Yok. Nerede demokrasi, nerede hürriyet? Şaka gibi.

Turistsen güzel, vatandaşıysan sıkıntı

Eğer turistsen bu memlekette bazı şeyler eğlenceli gelebilir. Mesela oturacaksın televizyonun karşısına bir elinde kumanda bir elinde cep telefonu, haberleri izleyip kahkaha atacaksın. Sosyal medyada gezinip, insanların birbirine; siyasi görüşünden dolayı nasıl hakaretler yağdırdığını, akla izaha sığmayacak benzetmeler yaptığını, ocu, şucu, bucu diyerek birbirini nasıl yiyip bitirdiğini izleyeceksin. Turist olursan komik gelir. Vatandaşı olunca ağır geliyor, insanın canını acıtıyor. Anlam veremiyorsunuz. Bir anda kavram kargaşasının içinde buluyorsunuz kendinizi. Çözüm üretemiyorsunuz. Siyasetin kutuplaştırıcı dilinin getirdiği bu hali düzeltemiyorsunuz. Neydik ne olduk diye sormadan edemiyorsunuz…

7 haydut

Siyasetin kutuplaştırıcı dili ne yazık ki geçtiğimiz gün Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ'a yapılan saldırıda kendisini gösterdi. Eli sopalı 7 haydut bir program çıkışı evinin önünde gazeteci Yavuz Selim Demirağ'a saldırdı. Kalleşçe düzenlenen bu alçak saldırıyı kınıyorum. Kendisine geçmiş olsun diliyorum. Yapılan bu saldırı sadece Yavuz Selim Demirağ’a değil özgür basının tamamına yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kabile devleti değildir.Umarım bu saldırıyı yapanlar en yakın zamanda bulunarak yargı karşısına çıkarılır ve şiddeti çözüm olarak gören bu sözde adamlar, gereken en ağır cezayı alır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR