Geçtiğimiz hafta garip bir dolandırıcılık olayına daha şahit olduk. Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde yaşayan yaklaşık 70 kişi kutsal topraklara kara yolu ile gitmek için bir firmaya başvuruda bulundu ve 690'ar dolar ödeme yaptı. 
***
  Ancak otobüslere bindirilen kişiler, Umre yerine Şanlıurfa'da Balıklıgöl'ü görebildi ve o andan itibaren onca kişi dolandırıldığını anladı. 
***
  Yaklaşık 70 kişinin Umre hayali suya düştü. 
***
  Ardından söz konusu 4 firma sahibi şikayet üzerine gözaltına alındı, umre dolandırıcılığı sebebi ile çıkarıldıkları mahkemede para iadesi yapacaklarını taahhüt eden o firma sahipleri serbest bırakıldı!
***
  Bu durum aslında kamuoyunun vicdanını yaraladı. 
***
  Elinden, avucundan artırdığı parayı Umre vadiyle çalanların, mahkeme karşısında günah çıkarması ve o paraları iade edeceklerini taahhüt ederek hemen serbest kalmalarını kimse normal karşılamadı. 
***
  Sayın mahkeme heyeti tarafından daha adil bir ceza verilmesini beklerdik. Çünkü bu kişiler yarın bir gün aynı dolandırıcılığı yapsa ne olacak? O zaman da mı aynı vaatle serbest bırakılacaklar?
***
Peki Umre hayali ile yola çıkan o masum kişileri kandıranlara sormak istiyorum. Sizler, o kişilerden aldığınız paraları geri vereceksiniz; ama o günahın vebalini nasıl ödeyeceksiniz?  
***    
Gelin bu soruya yanıt verin. Ondan sonra tekrar bir düşünün. 
***
Çokça bu tür dolandırıcılık olaylarına şahit oluyoruz ve dolandırıcıların yeterli derecede cezalandırılmadıklarını görünce bir hayli üzülüyoruz.
***
Bunun için toplumun istediği şey o kişilerin hak ettiği cezaları almaları. Serbest bırakılmak o kişileri bence aynı olaylara teşvik ediyor. O dolandırıcılar, "Yakalanırsam öder çıkarım, yakalanmazsak devam..." düşüncesine kapılıyor.
***
Gelin bu kişilere o cesareti vermemek için adalet önünde gerekli cezaların verilmesini sağlayalım.
***
İnşallah saygıdeğer yargıçlarımız toplumun bu çığlığına kulak vereceklerdir.