Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Nuri Pakdil

Nuri Pakdil

“Osmanlı Devleti, dünyanın dengesini sağlıyordu. Bu denge bozulmadıkça, Avrupa devletleri, Doğu'nun, Ortadoğu'nun, Afrika'nın kaynaklarını rahatlıkla sömüremeyeceklerdi” derdi Nuri Pakdil. Ne yazık ki bozuldu bu düzen ve Avrupa devletleri sömürgeci oldu. 

"Tüm kurumları Avrupa'dan almak, hastalığına tutulalı beri, tarihimizi okumaz olduk. Kendi tarihine yabancı kuşaklar yetişti Türkiye'de. Geçmişle aramıza bir Avrupa setti inşa ettik. Ve hiç utanç da duymadık bu setti inşa ederken” derdi Nuri Pakdil. Yıkamadık o Avrupa settini.

“Boynunuz ağrımadı mı batıya bakmaktan ...” dedi Pakdil. Ağrıdan bıktık ama bakmaktan bıkmadık.

“Batı dedikleri kapı çökmüş ve görülmüştür çöplük. Nasıl yönümüz hep burası olur? İnsanda birazcık yurt sevgisi kalsa, insan birazcık korumuş olsa uygarlığının sıcaklığını, çevirir başını kendi uygarlık düzeyine. Bu değin mi yüreğimiz yabancılaştı uygarlığımıza? Kim çaldı yüreğimizi ve onun yerine başka bir organ koydu?” dedi Pakdil sitem ederek.

“Yahudi şimdi, Filistin topraklarını istila etmiş, batı emperyalizminin simgesi olarak duruyor. Yahudi, kendi adına doğrudan, Avrupa emperyalizmi adına vekaleten cürüm işliyor. Vicdan aklığını koruyabilen her insanın ortaklaşa işlenen cürümlerin canilerine karşı hiçbir şey yapamıyorsa, en azından bir tavır alması, bunları içinden yargılayarak mahkûm etmesi, çağdaş insan olmanın gereğidir” derdi Pakdil.

“Ya bir gün Ortadoğulular, inançlarının gösterdiği birlik çizgisinde el ele verip, ‘Biz bütün Ortadoğu ulusları bir ülkeyiz bundan böyle’ derlerse, batılılar kimleri sömürebileceklerdir?” diyerek çözüm  yolu önerirdi Pakdil.

“Çağ, özeleştiriyi gerekli kılıyor. Geleceği karanlıktır özeleştiriden kaçanın. Uygarlığımız bizi sürekli olarak özeleştiriye çağırıyor” diyerek nesli uyarandı Pakdil.

“Irkçı değiliz; çünkü uygarlığımızın önündeki inanç, ırkçılığı kesinlikle reddeder” diyerek belli ederdi safını.

“Irkçılık, Avrupanın evrensel genişleyişimizi, yayılışımızı durdurmak, ortak inancın evrensel yurdu içinde birleşmiş ulusumuzu bölmek için yaptığı emperyalist bir girişimin adıdır” diyerek yıllar önce, özetlerdi günümüzü.

“Hacıbayram'ı aradan çekerseniz, Ankara'yı gece de, gündüz de bir karanlık basar. Havadaki kurum, yanan kömürün değil bu karanlığındır aslında. Çünkü Ankara, soyut bir gudubettir” derdi Ankara’yı anlatırken. 

Ve son olarak, “Bir ülke, utanma duygusunu yitirmişlerle dolunca, sürgünler ülkesi olur. Utanma duygusunu yitiren, kendi kendisini yitirmiş bir sürgündür” diyerek anlatırdı bizi Pakdil…

Ve her şeyden önce yedi güzel adamdan biriydi Pakdil. Rahmetle…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR