Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği, Twitter hesabından Yunanistan’ın 25 Mart Bağımsızlık Günü’nü kutladı. Büyükelçi neyi kutladığının farkında mı bilmiyorum ama farkında olanlar haklı tepkilerini dile getirdi. Sadece Büyükelçilik değil aynı zamanda NATO da Yunanistan’ın Bağımsızlık Gününü kutladı. NATO daha önce 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamış ancak Yunanistan’ın tepkisi üzerine kutlama mesajını geri çekmişti.

NATO’nun Türk devletinin aleyhine faaliyetlerde bulunması yeni bir olay değil ancak Atina Büyükelçiliğinin şu mübarek günlerde bizim sinir uçlarımıza temas etmesine anlam veremiyorum. Ne diplomatik çıkarlar ne de devletlerarası nezaket bu gaflete bir sebep olamaz. Galiz kelimeler içeren hak ettikleri cevabı verme hakkımızı mahfuz tutup mübarek Ramazan ayından sonrasına bırakmak bu günlerin manevi havasını bozmamak adına daha doğru olur. Şimdilik neyi kutladıklarının üzerinden geçmekle yetinelim.

1821 yılında Mora’da başlayan Yunan İsyanı yaklaşık sekiz sene sürdü. Bu isyanla birlikte Mora ve Rumeli’de Müslüman-Türk nüfusa karşı geniş çaplı bir etnik temizlik başladı. Yunan komutan Theodoros Kolokotronis Trapoliçe’de 32.000 Türk’ün katledildiğini, cesetlerin çokluğundan saraydan şehrin duvarlarına kadar atının toprağa basmadığını anılarında yazmıştır. Navarin’de ise kaçmayı başarabilen 160 kişi hariç yaklaşık 3.000 nüfuslu şehrin tamamı öldürüldü. Bu katliamlar dışında yaklaşık 63.000 Türk’ün tamamı ya Yunan isyancılar tarafından öldürüldü ya da yerlerinden edildi. Bebekler çocuklar dahi vahşice işkencelere maruz kaldı.

İşte Atina Büyükelçiliğinin kutladığı Bağımsızlık Günü budur. Türklerin vahşice katledilmelerinin üzerine kurulmuş bir günü Osmanlı İmparatorluğu’nun varisi Türkiye Cumhuriyeti’nin bir büyükelçiliğinin kutlaması tam bir şuursuzluk örneğidir. Bu öylesine bir şuursuzluk ki dedesinin katiline kutlama yayınlatır. İşte asıl katliam da tam olarak budur. Milli şuurumuz ölmüş, başımız sağ olsun.