Söz medeniyetinin mirasçısı, Anadolu’nun ana yürekli insanı, tüm insanlığı şefkatle kucaklayan, gönlü ve gönül coğrafyası en geniş necip milletim!

Dünyanın en değerli işini yapan, yani tüm insanlığı ve onun geleceği, ümidi, hayalleri, her şeyi olan evlatlarını hayata hazırlayan, onu bir hamur gibi yoğurup şekillendiren, kişiliğini, kimliğini kazanmasında en önemli rol model olan öğretmene reva gördüğünüz itibarsızlaştırma, en büyük zararı öğretmene değil, evlatlarınıza veriyor.

Soruyorum size, annesinin, babasının, büyüklerinin değer vermediği öğretmene öğrenci neden değer versin?

Öğrencisinin gözünde değerini kaybeden öğretmen, onun yüreğine, gönlüne nasıl dokunsun? Onun kişiliğini kimliğini nasıl ilmek ilmek dokuyup rol model olsun?

Vereceğiniz değere, öğretmenin ihtiyacı olduğu için değil, kendi geleceğiniz, gözbebeğiniz olan evlatlarınızın ihtiyacı olduğu için vermelisiniz. Öğretmene vereceğiniz değerin, evlatlarınızın geleceğine yaptığınız en büyük yatırım olduğunu ne zaman anlayacaksınız?

Öğretmen, ana yürekli insandır, tüm insanlığı şefkatle kucaklayan.

Bir bahçıvandır o, bahçesinde dünyanın en güzel çiçeklerini, sevgiyle, özveriyle yetiştiren. 

Bir anne, babadır o, tüm öğrencilerini kendi öz evladı gibi sarıp sarmalayan, başarısına sevinen, mutluluğunu, acısını yüreğinin derinliklerinde paylaşan.

Unutmayalım ki, yeryüzüne en şerefli varlık olarak gönderilen insanı, insanlık onuruna yakışır kişilikli, kimlikli bir şahsiyet olarak yetiştirmek için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan öğretmenin tek ihtiyacı moral ve motivasyondur.

Bu da para pul istemez.

Öğretmenim!

Hak ettiğin değeri göremedin diye üzülme, yılma. Bu kutlu yolda ümitsizliğe düşme. Unutma, sen dünyanın en değerli işinin, en kutsal mesleğinin, peygamberlik mesleğinin vefalı, gönüllü neferisin. Bugün değilse yarın mutlaka bu gerçeği bu millet anlayacak. Biz bu gerçeği, tarihte olduğu gibi bugün de en gür seda ile büyük medeniyet yolculuğundaki büyük Türkiye’ye, bu necip millete mutlaka anlatacağız.

Öğretmenim! 

Haydi şimdi, eğitimdeki başarısızlıklarını öğretmene fatura etmeye çalışanlara ses vermenin ötesinde, ders vermenin tam zamanı. 

Öğretmeni ve eğitim yuvası okullarımızı bilinçsizce 7'den 77'ye toplum nezdinde değersizleştirenlere karşı durmanın tam zamanı.

Dünyaya yüz yıllar boyunca adaletle hükmetmiş, ilim irfan nedir? Medeniyet nedir? Göstermiş ecdadın torunları olan bu millete bu haksızlığı reva gören eğitimin gerçek sorunları ve çözümlerinden bîhaber olan ve iş bilmezlikleri yüzünden eğitimdeki başarısızlıklarının faturasını öğretmene kesmeye çalışanlara dur demenin tam zamanı.

Bir çok alanda büyük başarılara imza atan Ak Parti iktidarı, Cumhurbaşkanımızın deyimiyle, en düşük notu eğitimde almasına neden olan ve eğitimden anlamayanlara dur demek için Salı günü meydanlardayız.

27 Mart Salı günü saat 12:00'de Ankara’da;

-    Milli Eğitim Bakanlığı önünde,

Tüm illerde;

-    Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, yetkili sendika olarak, Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak yapacağımız basın açıklaması için tüm üyelerimizle birlikte meydanlardayız.

Kaybedilen zaman değil nesillerimizdir.

Daha fazla zaman kaybetmemek için, meydanlardayız.