Ne etti size bu babalar?
Çocuklarını icra yoluyla haczederek gören babaların yaşadıkları zorluklar ve sıkıntılar sıkça gündeme geliyor malumunuz.
Bu durum Türkiye’de gündeminde büyük yankı bulurken Yargıtay 2’inci Hukuk Dairesi’nin İzmir’deki bir davada bir baba aleyhine verdiği karar, mağdur babaların bir kez daha tepkisini çekti.
Mağdur babaların tepkisini çeken söz konusu Yargıtay kararında kısacası “Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneye her hafta sonu eve bağımlı hale getirecek” denilmesi çocuklarını icrayla gören babaları isyan ettirdi.
Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği Başkanı İbrahim Aksoy ile geçtiğimiz günlerde bu kararı konuştuk ve bu karardan memnun olmadıklarını açıkladı.
Başkan Aksoy, bu kararın bir hak ihlali olduğunu savundu. Aksoy, uzunca bir konuşmada haklı olduklarını düşündükleri şu maddeleri sıraladı.
Şimdi size Başkan Aksoy’un anlattıklarını gerekçeleri ile kesmeden, biçmeden köşemde vermek istiyorum. Artık karar sizlerin.
***
Velayeti anneye bırakılan 2003 doğumlu … ile babası arasında her ayın 1. ve 3. haftasında cumartesi saat 09.30 ile 12.30 saatleri arasında, 2. ve 4. haftasında pazar saat 16.00 ile 18.00 saatleri arasında, dini bayramların ikinci günü 16.00 ile 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır.
Ayrıca bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da üstün yararı bulunmamaktadır.
Ayın belirli hafta sonlarını içerecek biçimde daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
***
Bu karar insan hakları ve çocuk haklarını ihlal etmektedir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi: Madde 18/1: Taraf devletler, çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında anne-babanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler.
İnsan hakları ve temel özgürlükleri kor. il. söz. ek 7 numaralı protokol Madde 5 – Eşler arasında eşitlik: Eşler evlilikte, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesi durumunda, kendi aralarında ve çocukları ile ilişkilerinde medeni haklar ve sorumluluklardan eşit şekilde yararlanırlar.
***
Yargıtay aldığı bu karar ile yukarıda belirttiğimiz kanun hükümlerine aykırı karar vermiştir.
Ayrıca söz konusu karar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde 8: Baba ile çocuk arasındaki kan bağından doğan aile hayatına saygı hakkını da ihlal etmektedir.
Baba ile çocuk arasındaki aile hayatına ölçüsüz müdahale edilirken, gerekçeli karar hakkı da ihlal edilmiştir.
Yargıtay’ın kararında aşağıdaki 3 maddeye cevap veren bir gerekçeden yoksundur.
1. Çocuk babasının yanında olduğu zaman diliminde annenin eve nasıl bağlı kaldığı belirtilmemiştir, çocuk evden ayrılırken anne evde kilitli mi tutulmaktadır? Çocuğun babasının ve annesinin yanında eşit süre kalması sağlayacak insan haklarına saygılı bir karar ile annenin daha özgür kalması sağlanamaz mıydı?
2. Çocuğun anne ve babasından eşit ilgi ve bakım görme hakkı olduğu ve bu nedenle çift uyruklu Türk vatandaşlarının çocuklarına evlilik dışı dünyaya gelenler de dahil olarak ortak velayet verilirken, neden Türk çocukları bu haktan ve eşit ilgi, bakım, eğim ve geliştirme hakkından mahrum bırakılmaktadır?
3. Türk mahkemelerinde çifte uyruklu Türk vatandaşlarının İnsan Haklarına saygı duyan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Bizim çocuklarımıza neden saygı duymamaktadır? Çocuklarımızın Türk vatandaşı olması bir kusur ya da suç mudur? Çocuklarımız ikinci sınıf vatandaş mıdır?
Yargıtay ve mahkemelerin bu karar gibi, ebeveyn ile çocuk arasında ayda iki kez kişisel ilişki kurulmasına yönelik kararları Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları mahkemesi tarafından aile hayatına saygının ihlali olduğuna karar vermiştir.
(AYM’nin 2013/9047 numaralı Murat Atılgan hakkındaki kararı ve 06 Aralık 2011 tarih ve 16192/06 başvuru numaralı Cengiz Kılıç‘ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde verilen karar.)
***
TÜİK istatistiklerine göre 2015 senesinde boşanma davalarında çocukların velayetlerinin yüzde 75’i tek taraflı olarak anneye verilmiştir.
Tek ebeveynle büyüyen çocukların suça karışan çocukların büyük bir kısmını oluşturduğu bir başka bilimsel tespittir.
Bu şekilde büyüyen çocukların önemli bir kısmında Ebeveyne Yabancılaşma sendromu oluşmakta, önemli bir kısmında da Cinsel Kimlik Bozukluğu gelişmektedir.
Boşanmanın olumsuz etkilerine maruz kalan çocuklarımız ruhsal sorunlarla büyümektedir. Öz güvenden yoksun, anneye, babaya ve topluma öfke içinde büyüyen daha sonra da suça karışan çocuklar haline gelmektedirler.
Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği olarak çocuklarımızın üstün yararı ve çocuklarımıza güzel bir gelecek sağlamak için anne ve baba eşitliği istiyoruz.
Görmezden gelinen geleceğimizin teminatı çocuklarımızın artık öncelikli olarak gözetilmesini talep ediyoruz.
Sesi çıkmayan ve sesi duyulmayan çocuklarımız adına herkese sesleniyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.