Mülkiyet ve istismarın sebebi
Daha önce yazdığım üzere sosyalistler ve komünistler istismarın kaynağının mülkiyet olduğunu savunmuşlardı. Bu fikirler bazı ülkelerde denenme imkânı yakalandı ve denendi. Fakat tüm bu denemelerden sonra anlaşıldı ki, mülkiyeti sınırlamak veya ortadan kaldırmak istismar yok edilememiştir. Sadece istismarın şeklini ve kılıfını değiştirmiştir.
Bir zamanlar marksizme ve komünizme, büyük umut ve bel bağlayan ve bu sistemlerin uygulandığı ülkelere güzel hayallerle giden düşünce adamları, sanatkâr ve yazarlar, o ülkelerde ki durumu görünce büyük bir hüzün ve hayal kırıklığına kapılmışlardır. Bu yazarlardan birçoğu uluslararası üne sahiptirler. Fransız Andre Gide, Macar asıllı Arthur Koestler, Amerikalı Louis Fischer, İsviçreli Stephen Spender, İtalyan Ignazio Silone, Yugoslav Milovan Djilas, Amerikalı Richard Wright bunlardan bir kaçıdır. Bu yazarlar, kayıtsız marksizmin ve komünizmin bayraktarlığını elinden bırakmayan Rus Sosyalist İmparatorluğunda yeni sınıftan, yeni sınıfın imtiyazlarından, işçi ve köylülerin partizanlarca istismarından, fikir, düşünce ve ifade özgürlüğünün yokluğundan, despotluktan, çalışma kamplarından, beyin yıkamadan şikâyet etmektedirler. Hatta bunların kapitalizmi aratmayacak mahiyette olduğunu dile getirmektedirler.
Bu bilim ve düşünce insanlarının hataları, zamanında Sovyetler Birliğinin yaptığı değişimleri, Rusya’da arzulanır ve özenilecek bir durum olduğu hakkında ki aşırı böbürlenmeleridir. Bu durum sadece Rusya ile değil, bu fikir ve politika ile yönetilen tüm ülkeler için geçerlidir. Bu insanlar istemeden, bilinçsizce, politik maksat ve oyunların piyonları haline gelmişlerdir.
Fakat durum farklıdır ve Sovyetler Birliğinin dışında ki işçilerin, tıpkı kendilerinden önce aldatılan Sovyet işçisi gibi, Komünist parti tarafından yoldan çıkarılmak ve dolandırılmak istendiği bilincinden olmaları gerekir.
Yugoslav Komünist Partisi’nin önde gelen isimlerinden Milovan Djilas, Marksist ve sosyalist sistemin doğurduğu tehlikeleri dile getirdiği “Yeni Sınıf” adlı kitabını yazdığı için yıllarca sürecek bir hapse mahkûm edilmiştir. Buna benzer durumlar diğer komünist ülkelerde de mevcuttur.
Artık sosyalist ve komünist uygulamalar gösteriyor ki, mülkiyeti sınırlandırmak veya tamamen ortadan kaldırmak, istismarı durdurmamakta, sadece şekil ve karakter değişikliği yapmaktadır.
Buradan anlaşıldığı üzere istismarın çözümü için farklı bir yol denenmelidir.
Selametle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.