Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

     Millî Eğitimin  Politik Fonksiyonları

     Millî Eğitimin  Politik Fonksiyonları

Daha önceki yazılarımda Milli Eğitimin fonksiyonlarından bahsetmiş ve bu fonksiyonları dörde ayırmıştık. Milli eğitimin sosyal fonksiyonlarından bahsettik. Bu hafta milli eğitimin Politik Fonksiyonlarını kalemimiz yazdıkça izah edeceğiz İnşallah.       

Sosyal sınıflar, sosyal statüler,  sosyal olgular vs. gibi  birçok alt başlığa ayırsak da sosyal hayat  bir bütündür. Kültürel hayat,  ekonomik hayat,  sosyal hayat ve politik hayat tamamen iç içe bir arada cereyan eden unsurlardır ve sürekli etkileşim halindedirler. Dolayısıyla, eğitim hayatının da politikayla karşılıklı bir etkileşim süreci kaçınılmaz oluyor. Hâl böyle olunca eğitim yeri geldiğinde politikaya yön verirken yeri geldiğinde ondan etkilenir. Maalesef şu noktaya değinmek istiyorum.  Bugüne kadar ülkemizde eğitim politikayı pek etkileyememiş aynı zamanda eğitim ve eğitim sistemini etkileyecek politik proje ve planlar ile yola çıkan bir siyasi parti kurulmamıştır. Kervan yolda düzülür hesabı sonradan plan ve projeler geliştirilmiştir. Bu da eğitime verdiğimiz önemi gösterir...
      Çok iyi bilinmektedir ki,  demokratik  ülkelerde, eğitim ve eğitim kurumları, hiçbir partinin amaç ve programına hizmet etmez. Fakat demokratik ülkelerde dahi eğitim, siyasi partilerin değil; siyasi partilerin üstünde olan devletin, milletin gayelerine vazife yapar. Hiç bir şüphe ve  kötü bir hissiyat uyandırmasın ki, her ülkenin kendi milli eğitim ve eğitim sistemi,  o ülkenin kültürel,  sosyal,  ekonomik ve politik menfaat ve çıkarlarına göre planlanır ve düzenlenir. Çok acıdır ki biz böyle bir eğitim sistemi kuramadık ve uygulayamadık.  Aksine kurulmuş ve planlanmış eğitim sistemlerimiz,  devlet ve milletimizin bütünlüğünü tehlikeye sokmuş,  maddî ve manevî değerlerimizi  tahrip etmekle kalmamış dalga ve alay konusu hâline getirmiş, gelişme ve büyük devlet olma arzusunu bastırmış,  millî, mukaddes ve tarihî kaynaklarımızı kurutacak faaliyetler göstermiş ve eğitim de eşitlik, hak ve hürriyeti ortadan kaldırmıştır. Bugün dâhi  bu faaliyetlerini devam ettirmektedir. 
    Artık daha iyi görüyoruz ki eğitim,  millî politikanın hizmeti altındadır. Bu vazifesi ile eğitim,  millî ve kültürel savunmamızın en önemli parçasıdır. Milli ve çağdaş bir eğitim görmüş, faydalanmış, şuurlu ve kaliteli nesillere sahip olan bir milletin geleceği başarı doludur ve geleceğini güvence altına almıştır. Böylelikle o millet kendini güvenceye almakla kalmayıp, yeni yüzyılın sömürgeciliğinin tüm oyunlarını alt üst etmiş olur. Asla unutulmamalı ve gözden kaçırılmamalıdır ki, milli  ve çağdaş olmayan, birer kaos ve anarşi yuvasına dönen, yabancı ideolojilerin oyuncağı durumuna düşen, Türklüğe,  Müslümanlığa, bilime ve tarafsız kritiğe düşman bir  eğitim kurumu,  milleti savunmayı zorlaştırmakla kalmaz içten yıkar. 

     Devlet ve millet her şeyden önce kendi eğitim kurumlarında kendini savunabilmelidir. Eğitim kurumları,  milletin siyasî ve kültürel çizgilerini korumalı,  ekonomik sosyal gelişmelere kolaylık sağlamalı,  her sahada bilimin ve teknolojinin yardımı ile kendi öz kaynaklarını işlemelidir. Yine her sahada uzman ve kaliteli bireyler yetiştirmelidir. Özellikle tarımda,  sanayide,  teknoloji ve askeri sahada büyük atılımlar ve projeler geliştirmelidir. Demokratik veya otokratik hangi sistemle idare edilirse edilsin, varlığını devam ettirmek isteyen devlet ve millet bu ölçüler dahilinde çalışmak zorundadır. 

    Rusya’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde, İngiltere ve İsrail’de , eğitim sistemleri ile siyasî sistemleri arasında tam bir uyum ve etkileşim vardır. Eğitim sistemlerini,  kendi sosyal,  kültürel, ekonomik,  askerî ve politik menfaatlerine uygun organize etmişlerdir. 

  Türk Devleti ve Türk Milleti olarak Millî Eğitim sistemimizi,  sosyal, kültürel,  ekonomik, askerî ve politik ülkü ve hedeflerimize götürebilecek düzeyde planlamalı ve geliştirmeliyiz. Bu iş ve vazife vatansever, milliyetçi öğretmen kadroları ile başarılabilir. Yabancı fikir,  düşünce ve ideolojilere kendini kaptırmış  kimselerin, Millî Eğitim kadrolarında yeri yoktur. 
    Selametle....                                                                                                  
                                                                     Mehmet YILDIRIM 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR