Melih Gökçek “Hiç kitap okumuyor”muş
Yirmi bir yıldan beri Belediye Başkanlığını sürdüren Sayın Gökçek’in en büyük eseri(!) Ankara mega köyü. Aslında Sayın Gökçek hakkında yeni bir yazı yazmak düşüncesinde değildim. Çünkü kendileri haklı ve yerinde eleştirilere kulaklarını tıkıyor, söylenenleri duymuyor. “Ankara pislikten geçilmiyor” diyorsunuz, o “Ankara’nın temizliğinin örnek gösterildiğini” söylüyor.
Ankara, ortaçağ kenti; dönemlerinde kültürden nasiplenmedi. Kültürle Ankara arasına kalın duvarlar örüldü. Sebebi nedir diye düşünürken cevabı Gökçek’ten geldi.
Bundan böyle Sayın Gökçek’i eleştirmeyecek, yanlışlarını yazmayacağım. Çünkü “Okuma özürlü”ymüş, kendileri itiraf ediyor.
8 Şubat 2015 tarihli Habertürk’e verdiği mülakatta “Hiç kitap okumuyorum.” İtirafında bulunuyor.
İnanmayanlar internete bakıp, gözleriyle görebilirler. Melih Gökçek’in kültüre neden bu kadar uzak kaldığını, yatırım yapmadığını, hatta sırt çevirdiğinin sebebini orada şaşkınlıkla göreceler.
Gazeteci Kübra Par, söz konusu mülakatında Gökçek’e soruyor:
-“Kitap okur musunuz?”
Cevabı merak ediyor musunuz? Yirmi birinci yüz yılın marka ülkesi Türkiye Başkentinin Büyükşehir Belediye Başkanı, üst üste seçim kazanmış, rakiplerini her defasında tuş etmiş Melih Gökçek’in cevabını merak ediyor musunuz?
-“Mensubu bulunduğum parti kitaba değer verir. Kitaba son derece düşkün ve bağlıdır. Bu bakımdan girdiği seçimlerde rakiplerinin hep önünde ipi başarıyla göğüslemiştir. O partinin belediye başkanı olarak düşüncemi kitaplar besler. Ankaralıların üst üste bana oy vermelerinin en önemli sebebi kitaba düşkünlüğüm ve kitaba verdiğim değerden kaynaklanmaktadır. Her akşam birkaç sayfa kitap okumadan yatmam. En yakın dostlarım kitaplardır…..” cümlelerini seslendirmesi beklenir, değil mi? Böyle bir cevap bekliyorsanız peşinen yanıldınız.
Sıkı durun ve Gökçek’in yukarıda ki soruya verdiği kısa ve net cevaba bakın:
-“Yok! Hiç okumuyorum!” Kitaptan uzak, kitap okumayan bir insan, hele bir Büyükşehir Belediye Başkanı düşünülebilir mi?
Melih Gökçek, zihnimde hakkında ki karanlık noktaları bir bir aydınlattı. Sayın Gökçek kitaptan uzak kaldığı için gençlerin beyinleri yerine, ayaklarına yatırım yaptı. Kitaptan uzak kaldığı için kültüre yabancılaştı. Kitaptan uzak kaldığı için Ankara’yı çirkinleştirdi. Kitaptan uzak kaldığı için tarihe sırtını döndü. Kitaptan uzak kaldığı için Moskova sirkiyle oyalandı. Vah vah benim güzel Ankara’m.
Sayın Başkan “Hiç kitap okumama”nın nasıl bir noksanlık olduğunun farkında değil. Şayet okusaydı Yüce İslâm Dini’nin ilk emrinin “Oku!” olduğunu bilecekti. Ve yine Ufuk Peygamber’in bir ümmî (Bu kelimenin anlamını bilerek yazmıyorum) olduğunu bildiği halde Vahiy Meleği’nin kendisine Allah’ın ilk emrinin “Oku!” olduğunu bilecekti. Şayet kitaplarla biraz dost olsaydı “Oku” emrinin büyük bir dünya medeniyetinin tohumu olduğunun farkına varacaktı. Bunlar bilinmeyince, yeryüzü Müslümanlarının asli görevleri arasında olduğunu ve kendisin de o yüce Dinin bir mensubu olarak okumanın büyük bir erdem olduğunun farkına varacaktı.
Mülakatı okuduktan sonra bir süre bekledim. Düşüncelerimi yazıya dökmedim. Başkan Gökçek’ten bir açıklama gelir mi? “Yanlış anlaşıldım.” Falan filan. Bir açıklama gelmedi. Söylediği doğruydu. Gazeteci hanım kızımız neden iftira atsın. İkinci ve en önemlisi kuruluş amacı kültür, irfan ve ilim olan STK’lardan ve mensubu olduğu partiden tepki bekledim. En azından başkanın içine düştüğü hatayı yüzüne vuracak yazılı bir açıklama. Olmadı. En azından STKlar bir araya gelerek Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önünde bir gösteri veya siyah bir çelenk bıraksınlar. Onlardan da bir ses çıkmadı. Köşe yazarlarını takip ettim tek satır okumadım.
Sükût ikrardandır. Vahim bir beyanatın sükûtla karşılandı. Melih Gökçek’in her yaptığı ve her söylediğinin tasvip gördüğü ve böyle başkana böyle seçmen.
Yirmi bir yaşımdan beri oy veriyorum. Yukarıdaki satırları okuyana kadar verdiğim oyların, ilk kez acısını ruhumun derinliklerinde hissettim.
G Ü N Ü N H İ K M E T İ
“Oku Yaradan Rabb’ın adıyla oku.”
Kur’an-ı Kerim Alak Suresi
"İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur." Mark Twain
“En iyi kitapların okunması, geçmiş yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir.” Descartes
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.