Melih Gökçek bunu hak ediyor mu?
Nerde dostluk ahbaplık? Nerde dava şuuru? Nerde yola çıktıklarımız? Nerde beraber dertlenip kafa yorduklarımız?
Geldiğimiz yerleri unuttuk.
AK Parti’nin 2002’den bu yana çektiği sıkıntılara bir bakalım, buralara gelmek kolay mı oldu. Zorluklar aşılınca birbirimize mi düşeceğiz? Muhtıra yedik, asker tepemize bindi, muhalefet “ordu göreve” pankartları açtı, bunları ne çabuk unuttuk.
Ve dış politikadaki sıkıntıları iç politikadaki sıkıntıları..
Cumhurbaşkanı vardı Ahmet Necdet Sezer; düşman başına. “Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz, türbanlı eşi olan birini Çankaya’ya çıkarttırmayız” sözlerini ne çabuk unuttuk. “Yüzde 99’la bile gelse yaptırmayız” efelenmelerini ne çabuk unuttuk?
17-25 Aralık’ı, 15 Temmuz’u nede çabuk unuttuk?..
Bu sıkıntılara beraber göğüs gerdiğimiz dostlar, yoldaşlar nerede? Birer birer harcananlar oluyor maalesef; itibarsızlaştırılan, düşman ilan edilen... Daha da harcanmaya devem ediliyor. Medyada, sosyal medyada linçe tabi tutulanlar, bunlara göz yumulması vesaire…
Yola çıktıklarımızı yolda bulduklarımıza değişiyor muyuz ne?..
Evet içimizde hainlik yapan, bizi satanlar oldu, arkamızdan iş çevirenlere şahit olduk. Bunlara diyecek sözümüz yok. Ama bu dava için canını ortaya koymuş insanları bu kadar kolay harcamak önce davaya zarar verir, sonra tüm ülkeye, tüm ümmete.
Sözümüz bu partiye yıllarca emek vermiş, gece gündüz uğraşmış insanların bir gecede görevlerine son verilmesine, bu insanların linç edilmelerine göz yumulmasına.
Malum birkaç gündür gündem Melih Gökçek…
Melih Başkan’ın istifasının istendiği tartışılıyor.
Reis, Melih Gökçek’i sildi mi silmedi mi?
Melih Başkan kalacak mı gidecek mi?
Nedir bu ya hu?
Bu tür tartışmalara müsaade edilmemeli.
Fitneden uzak durmalı.
Düne kadar Melih Başkan’ın yanından ayrılmayanlar hemen yön değiştirdi. “Melih Başkan da gitmeli, Ankara’yı sattı, Reis O’nu sildi” demeye başladılar.
Yakışıksız hareketler bunlar.
Gökçek yapı itibarıyla kavgadan polemikten, tartışmadan kaçmayan biridir. Seveni kadar sevmeyeni de vardır elbet. Kim için geçerli değil ki bu?..
İyisiyle kötüsüyle dile kolay 5 dönem belediye başkanlığı koltuğunda kalmak, yıpranmalara yol açıyor.
Ankara’ya çokca hizmetleri de oldu. Saymakla bitmeyecek hizmetlere imza attı. Hele ki muhalefetin, özellikle CHP’nin her zaman korkulu rüyası olmuştur. Birileri sus pus olup ortalarda görünmezken, kendini hedefe koyarak devleti ve milleti için hep risk alan bir isim olmuştur. Gezi olaylarındaki desteği kimse görmezden gelemez.
Erdoğan’ı devirmek için çaba sarf edenlere karşı vatan sevgisi ve cesaretiyle milli bir duruş sergilemiştir. Reis’in en büyük dektekçisi olmuştur. Türk İslam davasında ve Reis’e sadakat konusunda samimidir..
17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da sergilediği net duruş ortada ve takdiri hak ediyor bence.
AK Parti’nin en büyük destekçilerinden olmuştur her zaman.
Parti içinde Gökçek’in yıldızının barışmadığı isimler de olmuştur elbette. Bülent Arınç ile olan kavgası kamuoyuna yansıdığı için herkes biliyor.
Yine yanlışları, hataları, eksikleri de olabilir.
Lakin son kertede Melih Başkan’ın bu davadaki samimiyeti tartışılabilir mi? Olası yanlışları Melih Başkan’ın görevden alınmasını gerektirecek hatalar olabilir mi, partide varsa böyle düşünen, buna katılmam mümkün değil.
Ben Cumhurbaşkanımızın buna müsaade etmeyeceğine inanıyorum. Gidecekse bile seçimlere kadar koltuğunda kalacağını düşünüyorum. Parti içinde hiçbir koltuğu hak etmeyen, 15 Temmuz’da ortalarda görünmeyen, AK Parti’nin arkasından o kadar iş çevirenler varken Melih Gökçek’in görevden el çektirilmesi haksızlık olur ki, parti zarar görür, dava zarar görür, Türkiye zarar görür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.