Mehmet Ali Ağabeyden 2019 Mayısında ‘’Kahramanların Yalnızlığı’’ başlıklı yazımda bahsetmiştim. Evet, o hâlâ tutuklu ve durumu hiç de iyi değil. Hemen hatırlayalım, kimdi Mehmet Ali Öztürk? Zamanını, gücünü, yüreğini mazlum Türkmen kardeşlerimizle paylaşan yardımsever bir iş adamı.

Şubat 2018’de Dubai’de bir gıda fuarı ziyaretinde, BAE’li görevliler tarafından kelepçelenerek ve KAFASINA ÇUVAL GEÇİRİLEREK gözaltına alındı. Aylar boyunca güya terör örgütlerine yardım suçlamasıyla kimi zaman CIA, kimi zaman Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) istihbaratçıları tarafından işkence gördü ve hücrede tek başına bırakıldı. 
İlk üç ay 12 derecelik odada sekiz saat bekletip bir saat oturmasına müsaade edilmiş. Sonra tekrar sekiz saat ayakta bekletilerek alçakça bir çark kurulmuş. 20-25 kilo vermiş.

25 Aralık 2018’de müebbet hapis cezası verildi. Tercümansız bir şekilde çıktığı mahkemede nasıl savunmasını aldıklarına akıl erdiremiyoruz. Suçu Suriye rejimine karşı savaşan bileşenlere destek gibi gözükse de asıl suçu Müslüman Türk olmak, Öso’ya, Bayırbucak’a, Doğu Türkistanlılara yardım etmek! Ne suç ama! 
2,5 sene oldu nerdeyse! Hâlâ içeride, hanımı evlatları özlemle onu bekliyor.

Cezaevi şartları son birkaç aydır zıvanadan çıkmış durumda. Üç aydır gazete verilmiyor. Korona tedbiri alınmasını geçtik uyarı dahi yapılmıyor. Cezaevinde 130 kişiler, askerler korona korkusundan sayıma bile gelmiyor. Koğuşların bazılarında ölü ve koronaya yakalananlar var. Mehmet Ali Ağabeyin kaldığı oda 18 metrekare civarında ve sekiz kişiler. Neredeyse nefesleri birbirlerinde hissedilecek seviyede. İsteseler de alan darlığından dolayı uzak kalamıyorlar. Ölüme terk edilmiş durumdalar. 

Vefalı kardeşlerinden son aldığımız bilgilere göre ise BAE yetkilileri dalga geçer gibi ölenlerin cezaevinden dışarı çıkarıldığını duyuruyormuş. Korona ile mücadelede BAE gibi bedevi bir topluluktan da önlem olarak bu beklenirdi…
Son günlerde sabun bile verilmiyor. Resmen kasıtlı olarak ölmeleri bekleniyor. Mehmet Ali Ağabeyin yürek burkan haber aldığımız son sözleri ‘’Sürekli ateşim var, geceleri uyuyamıyorum ve eklem ağrılarım var. Bırakın maskeyi, su, sabun, diş macunu gibi temel ihtiyaçlarımız ve kantinimiz karşılanmıyor.’’
Yazıyı okuyan kardeşlerimiz ve büyüklerimizden ricamız elinden geldiği kadar bu meseleyi duyurmasıdır…

ZİRA MEHMET ALİ ÖZTÜRK MESELESİ, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ adlı mafya bozuntusuna karşı TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN ONUR MESELESİDİR! 
Yetkililerimize ve milletimize sesleniyoruz; BU MİLLET BİR EVLADINI DAHA ZALİMLERE KURBAN ETMEYE RAZI MIDIR?
Aslanımızı çakalların elinden kurtarın!
Selam ve dua ile.