Türkiye’de her yıl bahar aylarında ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıyan keneler, can almaya devam ediyor!
 
Çubuk’ta hayvancılık yapan bir kişi bu hastalık nedeniyle geçtiğimiz hafta hayatını kaybetti. 

Havaların ısınmasıyla kene tehlikesi yeniden baş göstermeye başladı. 
Önümüzdeki günlerde bu tip üzücü haberleri duyacağımız kesin!

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla mücadele kapsamında 40 yılı aşkındır önemli çalışmalara imza atan Veteriner Hekim Prof. Dr. Zafer Karaer’in bu ölümcül hastalığın önlenebilmesi için önemli bir projesi yer alıyor. 
Bu tehlikeden kurtulabilmek ya da bu tehlikeyi en aza indirebilmek için Zafer hocanın projesine kulak vermek gerekiyor. 

Bahsi geçen proje,  kış uykusuna yattığı yerlerde kenelerin, üreme alanlarında da yumurtalarının bilimsel yöntemlerle imha edilmesini sağlıyor.

Projeyle, kısırlaştırılan erkek kenelerle çiftleşen KKKA virüsü taşıyan dişi kenelerin yumurtalarından canlı larva çıkma oranın oldukça düşük olması ve böylece zaman içinde kene popülasyonunun rahatlıkla kontrol altına alınması hedefleniyor. 

Karaer, ”Bana göre bu yöntem, ekosistem için en uygun kene mücadelesinde kullanılacak bir yöntem” diyor ve yıllardır yetkililere sesleniyor. 

Karaer, bu yöntemin etkin şekilde uygulanması halinde 10 yıl içinde hastalıklı kene popülasyonunun ciddi oranda azalmasının mümkün olacağını ifade ederek,  “Tamamen yok olmayacaklar; ancak şu anki kadar halk sağlığını tehdit edemeyecekler” ifadelerini not düşüyor. 

10 yılı aşkındır bahar ve yaz mevsimlerinde KKKA hastalığının baş gösterdiğine değinen Karaer, “Mesela bir kenenin 10 bin yumurtası var ve bunlardan 5 bin larva çıktı diyelim. Bu yeni kenelerin tamamı da hastalıklı oluyor. Yani kene sayısı birken, beş bine çıkıyor. Bu sebeple kısırlaştırma işlevi, yeni kenelerin larva çıkarma sayısında büyük düşüş sağlayacak” diyor.

Son yıllarda ölüm saçan bu kene sorununa çare bulmak için Zafer hocanın geçtiğimiz yıllarda hazırladığı bu projesine hem kulak hem de destek verilmeli. 

Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Tarım ve Orman Bakanlığı’na bu konuda büyük iş düşüyor. 

Kimse ölmesin diyoruz.

Kalın sağlıcakla…