31 Mart yerel seçimlerini geride bıraktık. Hiç beklenmeyen sonuçlar gerçekleşti. Kimisinin yüzü düştü, kimisinin ağzı kulaklarına vardı. İktidar partisinin 17 yıllık Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi hâkimiyeti sona erdi. Özellikle büyükşehirleri kaybettiler. Peki neden? Kimse ona, buna suç aramaya kalkmasın. Seçim sürecinde kullanılan dil ile millet iradesi iki büyükşehiri bir anda değiştirecek şekilde tecelli etti. Evet, şunu açıkça söyleyebiliriz; bu tablo zillet ittifakı olarak nitelendirdiğiniz millet ittifakına ait değildir; ortaya çıkan bu tablo tamamen iktidarın eseri. Bu seçimlerde ekseriyetle şunu gördük, millete karşı ayrıştırıcı söylemler kullanan adaylar değil, (siyasi bölücüleri hariç tutuyorum) her partiden millete sevgi dağıtan adaylar kazandı. Tabii bunu her seçim bölgesi için söyleyemiyorum, genel olarak bu böyle oldu.

Millet artık siyasi baskıyla şucu bucu damgası yemekten bıktı. Tartışmalardan, kavgalardan bıktı. Afedersiniz, kendi seçmeniyle dalga geçen adaylar gördü bu millet. Aynı fikre mensup insanlar bile siyasi liderlerin ithamlarıyla karşı karşıya getirildiler. Tüm siyasilere çağrımdır:

Kulağınıza küpe olsun; şu nefret ve kin dolu söylemleri bir kenara atın.

Kulağınıza küpe olsun; ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı olmayın, sizi seveniyle sevmeyeniyle Türk milletini kucaklayın.

Kulağınıza küpe olsun; karşınızdakine vatan haini damgası vurmayın.

Kulağınıza küpe olsun; her muhalifi kendinize düşman görmeyin, eleştiriye açık olun ve kendinizi düzeltin.

Kulağınıza küpe olsun; hiç dilinizden düşürmediğiniz ecdadın göz bebeği Osmanlı Devleti’nde padişahların kutlu seferlerden zaferle döndükten sonra milletin zafer nidalarıyla nefsini şişirmemek için şehre gece girmeyi beklediğini unutmayın.

Kulağınıza küpe olsun; ulaşılmaz olmayın, ulaşılabilir olun zira o koltuktaysanız bu milletin iradesinin bir sonucudur, sizi oraya getirenlere bunu yapmaya hakkınız yok.

Kulağınıza küpe olsun; kimse size caka satın diye oy vermedi, milletinizin hiçbir kesimini hakir görmeyin, tepeden bakmayın. Torpille, referansla hükmetmeyin, liyakatle hükmedin. 

Kulağınıza küpe olsun; ne olur dinimizi, milli ve manevi değerlerimizi siyasetinize alet etmeyin.

Devletimizin güçlü olmasını istiyoruz. Devlet adil oldukça güçlüdür, milletini kucakladıkça güçlüdür. Son olarak yüzyıllardır atalarımızdan gelerek bize işlemiş ahlâkla, sahip olduğumuz devlet terbiyesiyle söylüyorum; tıpkı bir padişah sokağa indiğinde kendini büyük sanmasın, nefsi kabarmasın diye bir çağrıyla haykıran halk gibi;

“MAĞRUR OLMA PADİŞAHIM, SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR!”