Kahraman Türk ordusu alçak saldırıların hesabını tam olarak doğru adreste soruyor ve YPG/PKK’lı alçakların inlerini birer birer vuruyor. Çocuklarımızın, evlatlarımızın canına kast eden insanlıktan nasibini almamış teröristler hangi kisveye bürünürse bürünsünler elbet hesap verecekler.

Attila İlhan’ın dediği gibi Türkiye’de %10’luk bir hain kontenjanı her zaman olmuştur ama bu hainlerin seslerinin bu kadar fazla çıktığı başka bir zaman olmamıştır. Küçük kafalarıyla liberalizm nidaları atanlar, lüks semtlerin dışına çıkmadan işçi, emekçi edebiyatı yapan bulanık zihinli aptal sürüleri Pençe Kılıç Harekatı başlar başlamaz ya görmezlikten geldiler ya da ağızlarından salyalar saça saça saldırdılar. Taksim saldırısı olduğunda PKK’yı aklamak için çeşitli sosyal mecralarda adeta vardiya usulü nöbet tutan, Türk devletini suçlamak için birbiriyle yarışan hainler PKK çocuklarımızı öldürünce üç maymunu oynuyorlar.

Terör örgütü aylar önce açık açık operasyonların durmaması halinde metropolleri karıştırmakla tehdit etmişken “ama PKK saldırı üstlenmedi” şeklindeki yorumların art niyet taşımadığını, PKK’yı aklama çabalarının bir ürünü olmadığını iddia etmek ya gafletin ya ihanetin bir ürünüdür. Bu güruhun tescilli çocuk katili PKK/YPG'yi en azından "kınayabilmesi" için kaç canın daha kaybedilmesi, kaç çocuğun katledilmesi gerekiyor? 

PKK/YPG'ye terör örgütü diyemeyen bazı mermer kafalara karşınızda okulları vuran, çocukları öldüren bir terör örgütü var diyoruz, terör örgütünü savunmak için ne yapacaklarını şaşırıp "eril dil"den, "faşizm"den dem vuruyorlar. Kahraman ordumuz terör örgütünün inlerini başlarına geçirince "çocuklar ölüyor" diye utanmadan yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar. Harekatı üniversitelerde vatansever öğrencilere saldıran örgütlerden sözde aydın kesime kadar çeşitli ihanet odaklarından tepki gelmesinin tek sebebi var o da dar kafaları sadece ihanete kurgulanmış olması, hepsinin tasmasını tutan elin aynı olması. Asıl hesap kuklayla değil kuklacıyla…