Kosova
Kosova, 1389 yılında 1. Murat’ın seferiyle 1. Kosova Savaşı’ndan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. Balkanların stratejik olarak önemli bölgesinde bulunan Kosova, yaklaşık beş asır boyunca Osmanlı Devleti’nin sınırları içerisinde kalmış, huzur ve barış içerisinde Kosova halkı yaşamını sürdürmüştür. Zaman içerisinde Osmanlı Devleti’nin bölgeye gönderdiği şeyh ve dervişler sayesinde bölge halkının büyük bir kısmı müslüman olmuştur.
Kosova halkıyla tarihsel bağlarımız, 1912 yılına kadar sürmüştür. 1. Balkan Savaşı’ndan sonra Kosova toprakları, Yugoslavya kontrolüne geçmiş olsada Kosova halkıyla gönül birliğimiz günümüze kadar ulaşmıştır. 1992 yılında Yugoslavya’nın yıkılmasıyla beraber Kosova topraklarına Sırbistan hakim olmuş, ancak bölge de barış ve istikrar bir türlü sağlanamamıştır. NATO’nun yapmış olduğu “Kosova Operasyonu” ile Kosova 1999 yılında Sırbistan’dan önce özerklik almış, daha sonra da 17 Şubat 2008 yılında resmen bağımsızlığını ilan etmiştir.
Henüz yeni kurulan bu küçük Balkan devletinin büyük bir unsurunu müslüman Arnavutlar oluşturmaktadır. Kuzey bölgesinde yoğun olmak üzere azınlık olarak Sırplar’da bu devletin çatısı altında yaşamaktadır. Sırpların sürekli olarak olay çıkartmasından dolayı ülke de barış, huzur ve istikrar bir türlü sağlanamamaktadır. Son olarak yapılan referandumda, Sırplar referandumu boykot etmiş, doğal olarak Arnavut belediye başkanları seçimi kazanmıştır. Daha sonra sokağa çıkarak belediye binalarını ele geçirmeye çalışan Sırplar ile bölgede bulunan NATO askerleri arasında çıkan çatışmalar sebebiyle çok sayıda NATO askeri yaralanmıştır.
Bölgede artan olaylar sebebiyle NATO’nun isteği doğrultusunda bölgeye 24 yıl aradan sonra Türk askeri intikal etmiştir. 65’inci Mekanize Piyade Tugay komutanlığımıza bağlı şanlı askerlerimiz Sultan Murat kışlasında konaklayacak ardından ülkenin kuzeyine doğru hareket edecektir.
Tarihsel bağlarımızın güçlü olduğu, asırlarca aynı devletin çatısı altında yaşadığımız Kosova halkının güvenliği, devletin istikrarı Türkiye Cumhuriyeti için oldukça önemlidir. Bölgede barış ve istikrarı sağlamak için şanlı Türk askerinin görev alması, atalarımızın at bindiği, kılıç salladığı, feth etmek için kanını döktüğü topraklara gitmesi oldukça gurur vericidir. Şanlı Türk askeri bu bilinçle hareket edeceğinden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bölgenin huzuru için gerekirse o topraklarda kalıcı olunmalıdır. Balkanların stratejik olarak kritik bölgesinde şanlı Türk askerinin bulunması da oldukça önemli olacaktır. Türk Milleti, Kosova halkıyla beraberdir. En kısa zamanda barış, huzur ve istikrara kavuşmasını temenni ediyoruz.