Koronavirüs ile mücadele kapsamında geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkma yasağı getirilince bazı vatandaşlar, "İki gün boyunca ne yiyeceğiz? Ne yapacağız" düşüncesiyle panik içerisinde attılar kendilerini sokağa.

Sizin de gördüğünüz üzerine erzak temin etmek telâşı ve koşuşturmacası içerisinde ne sosyal mesafe kaldı ne de önlem!

Önceden hiçbir tedbir almayan, yahut hiçbir hazırlığı bulunmayan kişiler, büyük bir panik yaşadı. Önceden gerekli tedariğini yapan insanlar ise rahattı.

Şahit olduğumuz üzücü görüntüler bana dünyaca ünlü 'Karınca ve ağustos böceği' hikayesini hatırlattı.

Gelin bu masalı bir kez daha hatırlayalım.

•Ağustos böceği, uzun yaz günlerinde saz çalar ve şarkı söylermiş. Hiç çalışmaz, kış için hazırlık yapmazmış.
Karınca ise çok çalışkan ve çok zekiymiş. Karınca tüm yaz boyunca gelecek soğuk yaz günleri için dişini tırnağına katarak çalışmış durmuş. Yazın sıcak günleri artık bitmiş, ve havalar soğumaya başlamış. Kış gelmiş. Artık ağustos böceği saz çalamıyor, şarkı söyleyemiyormuş. Çok üşümüş ve karnı acıkmış.

Ağustos böceği yazın eğlenirken küçük karınca bütün yaz boyunca bütün gün çalışıp kış için hazırlık yapmış. Ağustos böceğinin aklına karıncanın kışa hazırlık yaptığı ve gidip ondan yiyecek isterse ona yardım edeceği gelmiş.

Karıncanın yuvasına gelmiş. Karınca kapıyı açtığında karşısında soğuktan titremekte olan ağustos böceğini görmüş ve ona:
-” Ne istiyorsun ağustos böceği” demiş.

Ağustos böceği karıncaya:
-” Çok üşüyorum, hiç yiyeceğim yok karnım da çok aç bana yiyecek bir şeyler verir misin? Söz veriyorum ağustosta sana olan borcumu ödeyeceğim.” demiş.

Karınca:
-” Bütün yaz sen ne yaptın? Niye yiyecek bir şeyin yok? ” demiş.

Ağustos böceği başını öne eğerek mahçup bir şekilde:
-” Ben bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledim.” deyince karınca çok sinirlenmiş.

-” Madem öyle bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdi de oyna biraz” demiş. Kapıyı sert bir şekilde ağustos böceğinin suratına kapatmış. Ağustos böceği kendi kendine bende yazın yiyecek toplasaydım, şimdi bu halde olmayacaktım diyerek bir daha aynı hataya düşmeyeceğine dair kendisine söz vermiş.

La Fontaine masalarından olan karınca ile agustos böceğinin hikayesinin ana fikrine gelirsek, nasıl olsa daha çok var deyip gelecek için hazırlık yapmayı ihmal etmemeliyiz. Bir söz var ya, "dünyanın binbir türlü hali var" diye.

Koronadan dolayı gelecekte böyle durumlara karşı tedbirlerimizi almakta fayda var. Günlük yaşamanın bu günlerde zararını görebiliriz. Onun için hem anı yaşamalı hem de geleceğimizi sağlama almak şart. Korona aslında bunu bize bir kez daha öğretti.