Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Kaşımaya başladılar

Kaşımaya başladılar

Bir Ortadoğu ülkesiyseniz ve farklı etnik kökenli ya da farklı dini görüşe mensup insanlara ev sahipliği yapıyorsanız, her an ülkenizde karışıklık çıkma tehlikesi ile karşı karşıyasınız. Bazen ufak bir meseleden, bazen provakatif bir sözden, bazen de yalanlar üzerine kurulmuş olaylardan, bazen de bir gerçekten. Provokatörler ne yapıp edip bir yolunu buluyor ve sizi hassas olduğunuz yerden vuruyor.

Bunun en büyük örneği de Suriyeliler meselesi. Son günlerde yaşanan olaylar alenen gösteriyor ki Suriyeliler meselesi başımızı biraz ağrıtacak. Geçtiğimiz gün İstanbul İkitelli’de yaşananlar bu savı destekler nitelikte. İşin bu raddeye geleceği baştan belliydi. Gerek başta uygulanan yanlış politikalar, gerek sayılarının fazlalığı gerek farklı bir şey. Adını ne koyarsanız koyun, bu bir yara idi ve biliniyordu. Birileri de şu sıralar bu yarayı kaşımaya başladı. 
İşin ilginç tarafı herşeyin en iyisini ben bilirim, ben yaparım, “Suriyeliler defolsun” diyen bazı vatandaşlarımızda bu yaraya bir tırnak attı. Sokaklara kadar indi. Sosyal medyada kral kesildiler. Kimisi çocuğa tecavüz, kimisi kadına tecavüz dedi. Asalım, keselim havasına büründüler. Bir iddia üzerine sokaklara insan avına çıkıldı. Resmi bir açıklama olmadan masum insanların malları ve canlarına kastedilmeye çalışıldı.

Kaş yapayım derken göz çıkardılar. Polisin savcının yoluna taş koymuş oldular. İddia gerçek mi değil mi? diye düşünürken, suyu iyice bulandırmış oldular. 

Halk kızgın olabilir ya da iddia ettikleri olay da gerçekleşmiş olabilir. Küçük bir çocuğa taciz ya da tecavüzün dini, dili, ırkı olabilir mi? Bir kişinin işlediği suç nasıl genellenerek diğer herkese mal edilebiliyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti kabile devleti mi ki, herkes kendi yargısını kendi vermeye kalkışsın. Kızgın olabilirsiniz, sevmiyor olabilirsiniz lakin ortada bir suç varsa sırf farklı bir ırka mensup diye suçun şahsiliği ilkesini çiğneyemezsiniz. Küçük bir çoçuğa tecavüz edecek kadar aşşağalık sapıklar varsa bu memlekette nereli olduğu, adının ne olduğunun bir önemi yok. Olmamalı da. O adilere gereken en ağır cezayı yargı zaten verecektir. Ama her olayda toplanıp kendi yargımızı kendimiz dağıtmaya kalkarsak, zaten bulanık olan suyu iyice bulandırmış oluruz.  Hal böyle olursa da işin içinden hiç çıkamayız.  

Delinin biri bir kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış. Bu gibi olaylarda haberin kaynağına çok dikkat edilmeli. Özelliklede sosyal medyada yazılıp, çizilen herşeye inanılmamalı. Sosyal medya bir kuyu. Delinin biri oraya bir taş atıyor, onlarca akıllı etrafında toplanıyor. Sonra da bilerek ya da bilmeyerek birilerinin ekmeğine yağ sürülüyor. Daha dikkatli ve sağ duyulu olmalıyız. Aksi takdirde “evlerine gitsinler” dediğimiz mültecilerle aynı kaderi paylaşırız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR