Dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarını kurtarma mücadelesi 9 Kasım’ı, 10 Kasım’a bağlayan gece bir anlaşmayla şimdilik son noktaya varmış oldu. Azerbaycan’ın sahadaki mutlak zaferi Ermenistan’ı ağlaya ağlaya anlaşma masasına oturmak zorunda bıraktı. Fakat yapılan anlaşma Azerbaycan’ın sahadaki mutlak zaferini tescillese de anlaşmaya dair soru işaretleri de yok değil. Önceki yazılarımda belirttiğim önemli hususlardan biri de saha da verilen mücadelenin tüm Karabağ azad edildikten sonra masa da Türkiye ile beraber son bulmasıydı. Fakat anlaşma da Rusya imza sahibiyken Türkiye’nin imza sahibi olmaması kısacası masa da olmaması tamamen lehimize ilerleyen süreci Rusya’nın da lehine bir hale getirdi. Zaten Rusya’nın desteklemediği bir başbakan olan Paşinyan’ın bu anlaşmadan sonra geleceğinin parlak olmaması ve bununda bilhassa Rusya’nın politikası olduğu gayet açıktır. 

Ayrıca Dağlık Karabağ’daki cephe hattı boyunca ve Laçin koridorunda Rus askerinin barış gücü olarak bulunması anlaşmadaki soru işaretlerinden bir diğeridir. Rusya’nın tekrar Azerbaycan’a hatrı sayılır düzeyde asker göndermesi ve barış gücü olarak Türkiye’nin anlaşma da yer almaması elimizi zayıflatmaktadır. Eğer bir barış gücü bulundurulacaksa en azından ya Türk-Rus ortak bir barış gücü konuşlanmalı ya da sınır hattının Ermenistan tarafında Rusya, Azerbaycan tarafında Türkiye bulunmalıdır. Bu noktada Nahçıvan koridoru ve Türkiye hattı da ayrıca bir soru işaretidir. Azerbaycan-Türkiye bağlantısında Azerbaycan-Nahçıvan arasında Rus güçlerinin bulunması Türkiye’nin Kafkasya politikasına önemli zararlar verebilir. Burada Rus askeri gücünün varlığının zaten bir gereği de yoktur. İlla burada bir barış gücü bulundurmak lazımsa bu Türk askerinden başkası olmamalıdır. 

Çatışma sürecinden de müşahede edildiği üzere Ermenistan kendi istediği ateşkeslere dahi uymayacak kadar insanlığı ve uluslararası hukuku hiçe saymaktadır. Ermenistan’ın bu teröristçe tutumu bundan sonra da devam ederse ne olacaktır. Bu anlaşma Türkiye’nin mutlak garantör olarak izlemesi gereken ve anlaşma bozulduğunda gecikmeden sıcak müdahale de bulunabildiği bir anlaşma haline getirilmelidir.

Tüm bu soru işaretlerinin yanında kahraman Azerbaycan ordusunun mutlak zaferi de gölgede kalmamalıdır. Türk’ün demir yumruğu bir kere daha düşman başını ezmiş, Türkiye-Azerbaycan kardeşliği dosta düşmana açık olmuştur. İnşallah bu mücadele işgal edilmiş tüm Türk yurtlarının kurtuluşuna bir işaret fişeği olur. 

Eşk olsun şanlı Türk ordusuna! Azerbaycan devletiyle, milletiyle bir ömür hür olsun! Azerbaycan Bayrağı ilelebet Karabağ semalarını süslesin! Karabağ Azerbaycan’dır, Azerbaycan Türkiye’dir!