Mevsim normallerinden dışarı çıkıldığı şu günlerde kar artık ülkeye yüzünü gösterdi. Şubat ayında ilk karı görmek tarihte az rastlanır bir durum. Neredeyse kış çıkacakken kar yüzünü gösterdi. Bu tabi ki Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de pek çok olumsuzlukları beraberinde getirdi.

Mevsim normalleri dışına çıkılması canlı aleminde olduğu kadar bitki aleminde de olumsuzlukla sonuçlandı. Sular çekildi, her yer kurumaya yüz tuttu, ağaçlar aralık ayında çiçek açtı, kuzular yazın gerçekleşen doğumunu şimdi yaptı. Derken pek çok olumsuzluk baş gösterdi.

Kar ülkeye geç gelmesiyle hastalıklar da çoğaldı. Mikroplar arttı. Dolayısıyla sağlık alanıda payına düşeni aldı. Karın gelmesi herkesin içinde bir mutluluk, heyecan ve huzur getirdiği olağan. Karı sevmeyen sanırım sevenden daha azdır. Görsellik açısından da hayranlık yaratan kar pek çok faydası da mevcut.

Kar suyu, topraktaki potasyum, kalsiyum, demir gibi mineralleri çözerek bitkilerin beslenmesini sağlar.

Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağıdır.

Özellikle toprağın 20-30 santimetre altına kadar inebilen ve topraktaki nem oranını artıran kar yağışları çiftçi için hayat önem taşıyor.

Kar sayesinde barajlar dolar ve enerji olarak bize döner.

Amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.

Havadaki ve karadaki mikropların zararlı olanları, karla birlikte yok olur.

Kar yağınca hava yumuşar ve havanın aşırı soğuması engellenmiş olur.

Bitkiler üzerinde koruyucu bir örtü oluşmuş olur.