Başkent’in nüfusu en fazla artan ilçesi olan Etimesgut ile Sincan’ın şehir merkezine açılan kapıları konumundaki İstasyon Caddesi’nde trafik çilesi nihayet son buluyor.

“Nihayet” diyorum çünkü, yaklaşık 15-20 yıldır süregelen ve hep şikayet edilmiş bir sorun sözkonusu olan.

Gerek Etimesgutlular, gerekse Sincanlılar yıllardır şikayet etmiştir İstasyon Caddesi’ndeki trafik çilesinden.

Gazetemiz de bu çileyi sık sık gündeme getirmiş, değişik çözüm önerileri, görüşler aktarmışızdır. 

Maalesef Gökçek dönemlerinde bu şikayetler, talepler hep görmezden gelinmiştir.

Mustafa Tuna Bey ise, göreve gelir gelmez, Sincan Belediye Başkanlığı döneminden çok iyi bildiği bu çilenin sona ermesi için çalışma başlatmış fakat 31 Mart süreciyle görev süresi sona erdiğinden bunu hayata geçirememiştir.
31 Mart’tan bu yana Büyükşehir’de yeni bir yönetim var.

Mansur Yavaş, göreve gelir gelmez, İstasyon’daki sorunun farkında olduklarını belirterek, çözüm üreteceklerini söylemişti. 

Gazetelerden okudum; 

Büyükşehir alternatif yol projesi hazırlamış. Proje üzerindeki 6 binanın sahipleri ile anlaşma da sağlanmış ve buralar kamulaştırılmış. 53 hak sahibine verilecek yeni evler için kura çekimi bile yapılmış. 

Tuna döneminde başlatılan çalışma devam mı ettiriliyor yoksa sil baştan yeni bir proje mi hazırlanmış bilemiyorum. 
Neticeye bakıyorum ve Etimesgutlular, Sincanlılar adına seviniyorum.

İstasyon Caddesi’ni; buradaki trafik çilesini; hele hele tampon tampona ilerlemeye çalışan toplu taşıma araçlarında tıkış tıkış haldeki gariban vatandaşların çektiği eziyeti çok iyi biliyorum.

Bu eziyetin, çilenin son bulacak olması son derece memnuniyet verici.

BİLKENT’TE NEŞET ERTAŞ GÜNÜ

Bilkent Üniversitesi’ni tebrik ediyorum; merhum Neşet Ertaş’ın anısına gece düzenlediği için. Son derece isabetli olmuş.

Çocukluktan babası Muharrem Ertaş ile düğünlerde saz çalıp, türkü söylemeye başlamış; küçük yaşta annesini kaybetmiş; maddi manevi ve toplumsal büyük zorluklar yaşamış; 1957’de çıkardığı ilk plağı “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül”ün halk tarafından çok beğenilmesiyle ünlenen ve ardından çok sayıda özgün mü özgün eserlere imza atmış; kendisine teklif edilen “Devlet Sanatçılığı” unvanını “Ben halkın sanatçısı olarak kalmaya devam etmek istiyorum” diyerek reddetmiş; alçak gönüllülüğü ve yardımseverliği ile bilinen bir saz ve bozlak ustası Neşet Ertaş, vefatının üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen çok geniş halk kitlelerinin yanı sıra günümüz gençlerinin bile gönlünde taht kurabiliyor. 

Her kesimden, her eğitim grubundan insan O’nu, türkülerini halen çok seviyor. Adeta O’nun bir türküsünü dinlemek yetiyor, hayranı olmak için.

İşte Bilkent Üniversitesi’nin bu gecesi bir hakkın teslimidir bence. Neşet Ertaş’a hak ettiği saygı teslim ediliyor.

Neşet Ertaş’ı Anma Gecesi, bugün Mithat Çoruh Amfisi’nde saat 19.30’da başlıyor.

Bilkent Klasik Türk Müziği Topluluğu ile Prof. Dr. A. Yavuz Oruç’un organize ettiği gecenin konukları arasında Kırşehirli yöresel sanatçı Yasin Çakır ile Dünya Kırşehirliler Dernek Başkanı Ünal Kaya da bulunuyor. 

Okurlarımızdan giden olur olmaz bilemiyorum… Bilkent gibi güzide üniversitelerimizden birinde halk ozanı Neşet Ertaş’ı anma gecesi düzenleniyor olması başlı başına önemli bir olay.

Bunu düşünen, onaylayan, hayata geçiren; gecede emeği geçen herkesi tekrar tekrar kutluyorum, Neşet Ertaş’a hakkını teslim ettiğiniz için.