İslam’ın En Aydınlık Yolu Hidayet
Hidayet lütfederek yol göstermek, doğruyu hakikati göstermek, apaçık bildiri beyan anlamlarına gelir. Akıl melekesi ile donatılmış her insan Allah’ın varlığına idrak etme yeteneğine sahiptir. Böylece hidayetten nasibini almış demektir, ancak bu yeterli değildir vahye muhatap olan akıl sahibinin aklını kullanmak sureti ile ilahi hakikate ulaşması gerekir. Ancak ilahi mesajları alma imkânından yoksun olanlar ikinci düzeydeki hidayeti bulamazlar, insan ilahi yaratılışına uygun olarak akil ve irade yeteneği vardır. Ancak bunu kullanmak iyi ve yararlı işlerde bilgi sahibi olmak kendi elindedir.
Şöyle ki Peygamber Efendimiz dedesi Abdulmuttalip vefat ettikten sonra amcasının himayesinde kalmıştır. Amcası bütün müşriklerin baskısında korumuş onu evladı gibi sahiplenmiştir. Ancak hidayete erme konusunda yani Allah’a iman etme konusunda kaçındı. Peygamber Efendimizin amcası için telkinde bulundu ancak amcası Ebu Talip iman etmedi, atalarının dininden dönmedi, bunun üzerine şu ayeti kerime nazil oldu. Müşriklerin cehennemlik oldukları kendilerince anlaşıldıktan sonra akraba bile olsalar Peygambere de, müminlere de onlar için istiğfar etmek yaraşmaz.
Şüphesiz ki en sevdiğin kişiyi hidayete erdiremezsin, ama Allah dilediğini hidayete erdirir. O hidayete erdireceklerini daha iyi bilir ayeti nazil oldu. Rasulullah Efendimiz birçok kimseye hidayet şuurundan, bilincinden Cenabı Allah’ın yardımıyla hidayete erdirmiştir. Bunların birçok örneği vardır. Bizlerin hidayete ermiş iyi insan, iyi bir kul olmamız sadece ve sadece Allah’ın hidayeti ile mümkündür. Eğer kötü işler yapıyorsak asi bir insan oluyorsak buda Cenabı Allah’ın emridir.
Rasullullah bir kimseyi Allah hidayet verirse artık onu saptıracak yoktur. Allah’ın saptırdığında hidayet verecek yoktur. Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır buyurdu. Kul irade gücüne sahip olmalıdır. Allah’tan hidayet istemek için nefsimizin yani kendimizin bile mani olmaması gerekir. Mümin her zaman hidayeti istemeli, Yüce Mevla’ya yakarışlarında bu talebi eksik etmemelidir. İnsan aklını ve basiretini örten dünyevileşme hırsı, kirli arzular mümini ulvi hedeflerden saptıran başka faktörlerdir. Bizlerde müminin hedefinden şaşmamalı Allah’ın bizlere verdiği emirlerine uyup yasaklardan kaçmalıyız. Allah’ım Beni affet bana merhamet et bana hidayet ve afiyetle bizleri rızıklandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.