Batı’da İslamafobi bugünün meselesi değildir. Batı İslam’la tanıştığı ilk günden bu yana sallanan putlarını ayakta tutabilmek için İslamafobiyi araç olarak kullanmıştır. Haçlı seferleri bunun en açık örneklerini taşır. Ayrıca Rönesans hareketi öncesinde onlara göre Batı medeniyetinin İslam potası içinde erime tehlikesi rönesansı doğurmuş ve İslamafobiyi katlayarak artırmıştır. Batı bizim topumuzdan tüfeğimizden değil, imanımızdan, irfanımızdan ve tertemiz medeniyetimizden korkmuştur. Putlarını korumak için İslamafobiyi kullanan Batı’da, bugün aslında “korku” put olmuştur. 

Birçok yazarımızda, Avrupa’da, İslam’a ve Efendimize karşı yapılan ahlaksızlıklar İslamafobinin bir Müslüman pogromuna evrildiği hissiyatı doğurmuştur. Aslında neredeyse en başından beri Batılıların tavrı şiddete her zaman meyyal idi. Fakat bugün şiddetin kurumsallaşarak iktidarlar eliyle sevk ve idare edilmesi her zamankinden daha büyük bir problem olduğunu gözlerimizin önüne seriyor.

En başta da ifade ettiğim gibi Batılının Müslümanlara kini daha yeni neşet etmemiştir. Bunun neredeyse 1000 yılı aşkın bir şuuraltı vardır. Fakat bugün katlanarak artan bu tehlikenin birkaç boyutunu da ıskalamamalıyız. Naçizane bu olaylar ilk şiddetlendiğinde kapıldığım hissiyat Fetö’nün Türkiye’de ki başarısızlığının Avrupa’da ki bir aksi olduğu yönündeydi. Meseleyi biraz açacak olursak Batı düşüncesinin Türkiye’de FETÖ ve türevleriyle mayasını tutturmaya çalıştığı peygambersiz, boş görülü, sözde şirin ve ılımlı İslam projesi ehli-sünnet tarafından büyük bir red yedi. Sonrasında ise devletimizin üzerine gitmesiyle de Türkiye’de ki darbe dahil tüm girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu başarısızlık Batı düşüncesinin İslam’ı istediği yere çekememesi ve dolayısıyla İslam’ın ana caddesi üzerinde büyük bir kitle tarafından tutulması Batı’ya bir mağlubiyet daha yaşatmış oldu. Şimdi tüm haçlı seferlerinin olduğu gibi bu mağlubiyetin de intikamının peşindeler. Her olayı FETÖ’ye bağlayacak bir paranoyaklıkla söylemiyorum bunları Batı düşüncesinin İslam ahkamını yıkma projesi olan FETÖ’nün düşünce altyapısının ne kadar tehlikeli olduğunu gösterebilmek adına söylüyorum. Bugün merhum Arvasi Hoca’nın ifadesiyle nerede bir Müslüman düşmanlığı varsa altında Türk düşmanlığı yatar hakikatinin bir yansıması olarak algıladığımız bu olaylar bütün İslam aleminin hamisi hüviyetinde ki Türkiye’ye mesaj niteliğindedir. Türkiye nerede bir Müslüman varsa tamamından mesul olduğunun bilinciyle adımlarını atmalı ve tarını ona göre koymalıdır.

Değinmek istediğim ayrıca bir hususta Fransız mallarının boykot edilmesidir. Öncelikle yerli ve milli olan ne varsa zaten tercihimiz o yönde olmalıdır. Ayrıca da bu boykot hassasiyetinin önemsenmesi ve devlet nezdinde de bir takım adımlarla cevap verilmesi oldukça önemlidir.