İslam Kültürü, Arap Kültürü Değildir!
Her milletin, her ırkın, her halkın, insanların bulunduğu her yerde, kendilerine has hayat biçimleri, yaşayış tarzları, gelenekleri, görenekleri, örf ve adetleri, giyimleri, kuşamları, konuşma şekilleri hatta şiveleri vardır. Bunları bırakın aynı, tekdüze olmayı, bölgesel ve yöresel farklılıklar gösterir. Ve bütün halk bu farklılıkları büyük bir anlayış ve hoşgörü ile karşılar. Bu farklılıklar o toplumun renkleri olarak kabul görür, saygı ile karşılanır, hatta bir bölgeden diğer bölgeye gidildiği zaman uyum sağlanmaya çalışılır. (Ülkemizin bütün bölgelerinde bunlara şahit olabiliriz.)
Her millet, her topluluk dinsel bir takım temalardan, inandıkları dinin ritüellerinden, ilkelerinden, kurallarından, prensiplerinden bir şekilde etkilenmiştir. Halklar hayatlarını bazen dinsel yaşama göre belirlemişler bazen kendi koydukları kurallara göre, bazen de tarihsel inanışlara ve geleneklere göre yaşamışlardır.
Yukarıda bahsettiklerimiz, ilkel ve çok tanrılı dinlerden tutun da tek tanrılı dinlere gelinceye kadar farklı etkileşimler göstererek insan hayatında etkili olmuştur.
İnsanların, hayat tarzlarına, yaşam biçimlerine, giyimlerine, kuşamlarına, örf ve adetlerine, anlayışlarına, dinsel yaklaşımlarına veya söylemlerine bakarak, ifade biçimlerinden bir dine mensup kabul ederek, o kişi hakkında değil de, o din hakkında bir karara, bir yargıya, bir sonuca varmak kesinlikle doğru bir yaklaşım, doğru bir bakış açısı olmadığı gibi bizi birçok yanlış algılara ve kararlara sürükler.
Günümüzde, bilinçli, kasıtlı, planlı bir şekilde İslamofobinin yaygın hale gelmesi için her yol denenmekte, İslam ile uzaktan yakından ilgisi ve alakası olmayan konular, durumlar, hayat tarzları, yaşam biçimleri, söylemleri, davranış şekilleri İslam’daymış gibi gösterilerek, İslam’a karşı çok büyük bir düşmanlık körüklenmekte, iftira atılmakta, haksızlık yapılmaktadır.
Örneğin; İslam, adalet, barış, kardeşlik, dostluk, sevgi ve medeniyet dini olmasının yanı sıra, insanı yaratılmışların en kutsalı kabul ederek, “Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir” anlayışının hâkim olmasına, terörizmi şiddetle reddetmesine rağmen, İslam ve terörizm aynı cümlede kullanılarak büyük bir İslam düşmanlığı oluşturulmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi, adına Taliban, El-Kaide, Işıd, Boko Haram vs ne söylerseniz söyleyin, bir takım terör örgütleri İslam adına hareket ettiklerini söyleyerek İslam düşmanlığında zirve yapmaktadırlar.
Peki, bu neden yapılıyor?
Üzülerek ifade etmek gerekir ki, okuma fakiri olan bir toplumuz. Birileri diyor ki, “İşte İslam adına hareket eden terör örgütleri ve yaptıkları. Kafa kesmek, kol kesmek, istibdat, zulüm, baskı, haksızlık, geri kalmışlık, bilgiye ve bilme karşı olmak vs.” Yani İslam neye şiddetle karşı ise onu İslam da varmış gibi göstererek, “Bakın işte İslam budur!” diyerek İslam düşmanlığında sınır tanımıyorlar. Diğer taraftan başta Hıristiyanlık olmak üzere diğer dinleri, hoş görü, çağdaş, modern, bilim ve bilgi ile donatılmış vs. Olarak göstererek bilerek veya bilmeyerek tam bir Hıristiyanlık propagandası yapılmaktadır.
Oysaki fazla değil birazcık Kur-anı, Peygamberimizin sözlerine ve tavsiyelerine bakıldığında neyin ne olduğunu anlamamız hiç de güç olmayacaktır.
Özetle; İslam’ın, kendine has kültürü, adalet, sevgi, hak, hukuk, insani değerler gibi bakış açıları vardır. Bütün bunlar evrenseldir, bütün insanlık, hatta evrende bulunan bütün canlılar için geçerlidir. Bunun içindir ki, İslam bulunduğu ve gelecek çağlara hitap eder. İnsan, insana dair bütün güzellikleri bulmak, görmek isterse, Kur-ana ve Hz Muhammed’e(s.a.v) bakması yeterlidir.
İslam hiçbir toplumun yaşayış ve kültür değerlerinden etkilenmemiş ancak o toplumlar İslam’ın ilke, kural ve prensiplerinden etkilenmişler çoğu kez de tamamen kabul etmişlerdir ki bunlar İslam toplumlarıdır.
Kim ki İslam’a Arap kültürü diyor hatta Arap kültürünün etkisi altında kalmış diyorsa, sadece Araplara hitap ediyor söylemi ile hareket ediyorsa veya her hangi bir kültürden, hayat tarzından, etkilendiğini iddia ediyorsa;
İslam’a hakaret ediyor, İslam düşmanlığı yapıyor demektir. Kendini ve bakış açısını sorgulamalıdır.
Öncelikle kendimizin her an muhasebe içerisinde olmamızın doğru olacağı kanaatindeyim. Anlayış tarzımız, hayat biçimimiz, olayları değerlendirmemiz, insani değerlere bakış açımız ne kadar İslam’i, ne kadar İslam Kültürü içerisindeyiz bakmamız lazım.
Her an her dakika kültür emperyalizmi ile karşı karşıya olduğumuzu aklımızdan çıkarmayıp ona göre tedbir almamız, neslimiz ve geleceğimiz için en elzem konulardan birisi olduğu unutulmamalı.
İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.