Ekonomiyi etkileyen faktörlerle ilgili yazı serimize devam ediyoruz. Bu hafta bireylerin ırksal özelliklerin ekonomiyi nasıl etkilediğine kısa bir giriş yapacağız.
        Irksal özelliklerimizi kuşaklar boyunca anne ve babalarımızdan alırız. Anne ve babalarımızdan bize intikal eden bu özellikler genler, kromozomlar ve sitoplazma yoluyla bizlere miras kalır. 
       Bilim adamları bireyler arasında ki farklılıkları iki hususa bağlarlar. Bu hususlardan biri çevre faktörü diğeri ise kalıtım yani verasettir. Fakat bu faktörden hangisinin ağır bastığı yapılan tüm tartışmalar rağmen kesin bir neticeye ulaşamamıştır. Yalnız ortada net olan bir gerçeklik vardır, bu iki faktörün insan gelişimine olan etkileri asla inkâr edilemez. 
         Verasetin bireylerin arasında ki farklılara neden olduğunu araştıran ve savunan İngiliz bilim adamı Sir Francis Galton, zekânın, yetenek ve kabiliyetin ırksal hususlara bağlı olduğunu, yüksek kapasiteyle nitelendirilmiş hiçbir insanın başarı ve ün kazanamayacağını, sosyal şartların ise yetenekli insanların meşhur olmasını engelleyemeyeceğini, bununla birlikte en müsait ve kaliteli şartların bile vasat bir bireyi asla dahi yapamayacağını savunur. Sir Francis Glaton’un bu fikirleri her yönüyle tartışmaya açıktır. Fakat bizim üstünde durmamız gereken nokta şudur ki, hiçbir bilim adamı bir bireyin sosyal, politik, kültürel ve ekonomik hayatta başarılı olmasında kalıtımın rolünün etkisiz olduğunu ispatlayamamıştır. 
         Geçtiğimiz yüzyıllarda yapılan araştırmalardan dikkat çeken bir nokta vardır. Bu nokta şudur “bir çocuğun babasının mesleği ile çocuğun zekâ bölümü arasında esaslı ilişkiler ve bağlantılar vardır. Bu araştırma ile görülüyor ki, ortalama rakamlarla düşünüldüğünde babaları serbest meslekte olan çocukların zekâ ortalaması, gündelik çalışanların çocuklarından 20 puan daha yüksektir. Fakat bu rakamalar net değil ortalama değerlerdir. Yani fakir ailelerden birçok zeki çocuk çıktığı gibi zengin ailelerden de birçok zekâsı gelişmemiş çocuklarda çıkmıştır.” (Rıza Kardaş, Eğitim psikolojisi,1965)
            Bu hafta böyle bir giriş yapalım. Haftaya kaldığımız yerden devam edeceğiz İnşallah.
Selametle…