Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

İnternetle ilk tanışmam nasıl oldu

İnternetle ilk tanışmam nasıl oldu

İnternet hayatın bir parçası,  olmazsa olmazlarından. Teknolojinin bir nimeti. İnternetin Türkiye’ye gelişi yeni, ama benim internetle tanışmam çok eski. İleride Türkiye’de, tarihini yazacaklara bir not bırakmak amacıyla ile ilk kez internetle tanışıklığımı kayda geçirmek istedim.

MEB da görevim gereği Avrupa Konseyi’nin bir toplantısı için 1986 yılı temmuzunda Strasbourg’ta bulunuyordum. Strasbourg, Fransa’nın Almanya sınırında önemli bir şehri. Strasbourg’u önemli kılan bir başka özelliği Bruksel’den sonra ikinci Avrupa başkenti olması. O dönemlerde nüfusu üç yüz elli bin civarındaydı. İsminden de anlaşılacağı gibi bir Alman şehri, İkinci Dünya Savaşı sonunda Fransızlar katakulliye getirerek gasp etmişler.

Strasbourg’ta yaşlı bir Fransız anlatmıştı. 1956 yılında Fransa-Almanya Futbol Maçı oynanırken tribünleri dolduran yaşlı Strasbourgulular hüngür hüngür ağlamışlar. Şehir yerleşim biçimi ve anıt binalar Alman stilinde.

Bu seyahatlerimin birinde, çok sevdiğim ve özel ilgi duyduğum Strasbourg Başkonsolosu Fevzi bey beni yemeğe davet etti. Yemekte, Strasbourg Turizm Meslek Lisesi Müdürü’nün “Milli Eğitim Bakanlığından bir yetkilinin geldiğinde kendisini haberdar etmesini ”rica etmiş.   Adı geçen lise müdürünün ziyaretine gittik. Okul müdürü ile tanıştırıldım. Elli yaşlarında neşeli, sevimli tipik bir Fransız.

Okul Müdürü, vakit kaybetmeden masanın başına geçti, bilgisayarını açtı ve anlatmaya başladı. O dönemde Avrupa Konseyi’ne yirmi iki üye ülke bulunmaktaydı. Türkiye, Konsey’in kurucu üyelerindendi. Okul Müdürü beni bilgisayarının yanına oturttu. Sonra Avrupa Konseyine bağlı ülkelerin başkentlerinde bulunan Turizm Liseleri ile nasıl iletişim kurdukları canlı anlattı. Aynı anda Londra, Paris, Viyana ve öteki liselerle bilgisayar üzerinden bilgi alışverişinde bulunduklarını uzun uzadıya açıkladı. Sonra bana dedi ki:

-Mösyö! Bu bilgisayar ağında bir tek Türkiye yok.  Ankara’yı bu ağa bağlamak işitiyoruz.” Hoşuma gitti. Türkiye’ye döndükten sonra davet mektubu gönderildi. Bir sonbahar günü yardımcısı ile geldiler. Esenboğa Havaalanında karşıladım ve Ankara’da Beşevler’de bulunan Turizm Meslek Lisesi’nde konuk ettik. Beşevler Lisesi Müdürü ve öteki idareciler olayı dikkatle dinlediler. Konuşmaları ben tercüme ettim. Beşevler Lisesinin ağa katılması için talep yazısı ve bin dolar yatırmak gerekiyordu.

Yazı Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazıldı. Bin doların bakanlık bütçesinden ödenmesi için onay alınması gerekiyordu. İlgili daireye yazı yazıldı.

Olayı takip etiğim günlerde zamanın daire başkanı bana telefon etti. Yanına gittim.

-“Ya Ahmet Bey” dedi. “Şimdi ben ne diye bin doları elin gâvuruna vereceğim. Benim bakanlığıma bu işin ne yararı olacak? Gereksiz bir şey.” Konunun önemini anlamak istemedi.  Bin dolar gönderilmedi ve Ankara Beşevler Turizm Meslek Lisesi bilgisayar ağına bağlanmadı. Bin dolar verilmemekle bürokratımız son derece önemli bir hizmette bulunmuş oldu. 

Hafızam beni yanıltmıyorsa yaklaşık on iki yıl sonra ODTÜ ve daha sonra TÜBİTAK kanalıyla Türkiye internetle tanıştı.

Söz konusu tarihte tanışılmış olunsaydı, ne olurdu? Kanaatimce bu konuda büyük bir mesafe alınmış olurdu. 

Yaşadığım olaylar ve edindiğim tecrübe ile bende kesin bir kanaat oluştu. Türk bürokrasisisin iki demirbaş özelliği bulunmaktadır. Türk bürokratı işgal ettiği makam itibariyle beş, on, yirmi, otuz, hatta yüz yıl sonrası için bir düşünce üretme zahmetine katlanmaz. Günü kurtarma peşinde koşar. Önceki dosyayı karıştırarak görev yapmış sayılır.

İkinci ve en önemli yönü Türk bürokratı iki yüz ve iki dile sahiptir. Konuşurken ve iş yaparken gerçek yüzünü ve gerçek dilini daima gizler. İkinci yüz ve ikinci diliyle görünür. Görünürde bürokrat kazanır ama kaybeden bu ülkedir. Yukarıdaki olay bunun en can alıcı ve çarpıcı örneğidir.

 

            G Ü N Ü N  H İ K M E T İ

 

“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

Ayet-i Kerime Meali

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR